Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15779 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10054 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/06/2014NUMARASI : 2013/222-2014/276Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak müvekkilinin takibe konu senedin tarafı olmadığı gibi senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, taraflar arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını, icra takibi sırasında müvekkilinin maaşından 888,64 TL kesinti yapıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve haksız tahsil edilen 888,64 TL'nin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu senedin davacının kızı olan dava dışı F. K. dershane ücreti için düzenlenerek lehdar şirkete verildiğini, öğrenci kayıt sözleşmesinde de davacının veli olarak isminin yer aldığını, senet üzerindeki imzanın da davacıya ait olduğunu, müvekkilinin bu senedi lehdardan alacağına mahsuben aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine konu edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK'nun 4/1-a maddesine göre, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Somut olayda, dava konusu edilen bono, 6102 sayılı TTK'nun 776 vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan davanın ticari dava olduğunun kabulü gerekir.Aynı Kanunun 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece dava tarihi de dikkate alındığında davanın asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.