Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15778 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3518 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka lehine ipotek edilmiş olan bir taşınmazı dava dışı ...'tan satın aldığını, ipotekle ilgili tüm borçların ödendiğini ve davalıya bir ihtarname gönderilerek ipoteğin fekkinin talep edildiğini, ancak taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine tesis edilmiş ipoteğin, dava dışı Bilgin Kamış'ın bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturduğunu, ...ın müvekkili bankaya karşı asaleten ve kefaleten borçları devam etmekte olduğundan ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu taşınmaz üzerinde kurulan ipoteğin anapara ipoteği olduğu, ipotek resmi senedinde yer alan "her ne sebepten olursa bankaya karşı doğmuş ve doğacak her türlü borçların teminatını teşkil etmek üzere" şeklindeki ifade nedeniyle, ipoteğin, ipotekli taşınmazın eski maliki ...'ın kefalet borçlarını da kapsadığı sonucuna varıldığı, dolayısıyla davalı bankanın dava dışı şirketlere kullandırdığı ticari kredilere kefil olan dava dışı ...'ın bu kredilerle ilgili borcu ve sorumluluğu devam ettiği sürece ipoteğin teminat oluşturmaya devam edeceği, ipotek yükünü kabul ederek taşınmazı satın alan davacının bu hususu bilmesi gerektiği, davanın maddi ve yasal dayanaklarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, satın aldığı taşınmaz üzerinde bulunan ipotekle ilgili tüm borçların ödendiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiş, mahkemece maddi ve yasal koşulları oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. İpotek akit tablosunda '' ....adı geçen malik iş bu taşınmazın tamamını ... merkez ve şubeleri, özellikle Niğde şubesinden kullandığı ve kullanacağı krediler ile her ne sebepten olursa olsun bankaya karşı doğmuş ve doğacak her türlü borçlarının teminatını teşkil etmek üzere...." ifadesine yer verilmiştir. Buna göre dava konusu ipoteğin, ipotek verenin bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı olarak verildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede açıklık bulunmadığı kabul edilse bile bu durumda yorumun sözleşmeyi düzenleyenin aleyhine yapılması gerekir. Dolayısıyla bu ifade, ipoteğin, ipotek verenin üçüncü kişilere kefaletinden kaynaklanan borçlarının da teminatı olarak verildiği şeklinde yorumlanamaz. Mahkemece bu ilkeler ışığında banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davalı bankanın ipoteğe bağlı alacağı olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.