Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15768 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19135 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkilinin davalının icra takibine konu yaptığı senedin borçlusu olduğunu, senedin lehtarı ve birinci cirantası ... ile davalının işbirliği içinde olduğunu, senedin düzenleme tarihi 23.12.2012 iken tahrif edilerek 23.11.2012 yapıldığının bir başka ifade ile kambiyo vasfını kaybettiğini ileri sürerek, icra takibinin iptaline, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli, meşru hamil olduğunu tahrifat iddiasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, tanzim tarihindeki tahrifatın senedin kambiyo vasfını etkilemediği davacının bedelsizlik iddiasını da usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine konu edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bononun unsurları tamam olduğundan dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 4. maddesi uyarınca dava, mutlak ticari davadır. Aynı kanunun 6335 sayılı yasa ile değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev 6100 sayılı HMK'nun 114. maddesinde dava şartları arasında sayılmıştır. Aynı kanunun 115. maddesine göre hakim dava şartlarını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetir.Bu durumda mahkemece somut olay bakımından görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ne karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.