MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; müvekkilinin 1999 tarihli zirai kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu 11.06.2007 tarihinde kapattığını, davalı bankanın 0,01 krş bakiye kaldığından bahisle müvekkilinin kefilliğini sonlandırmadığını, oysa müvekkilinin kefilliğinin 5661 sayılı kanun kapsamında sona erdiğini belirterek, davalı tarafından müvekkili aleyhine yapılan 5 ayrı icra takibinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; davacının 5661 sayılı yasadan faydalanması için 31.12.2007 tarihine kadar asıl borcu ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri dahil olmak üzere ferileriyle birlikte ödemesi gerektiğini, davacının 2007 tarihinde ödemeler yaptığını, ancak avukatlık vekalet ücreti ve icra masraflarını ödememesi nedeniyle borç hesabının açık kaldığını, davacının kendi borcuna asaleten yaptığı ödemelerin 2011 tarihinde yapıldığını ve bu ödemelerin 31.12.2007 tarihinden sonra olması nedeniyle 5661 sayılı yasadan yararlanma imkanının bulunmadığını, kefaletinin devam ettiğini, davacının 27.04.2011 tarihinde borcunu 6111 sayılı yasaya göre yapılandırmak istemesinin de borcun kapanmadığını ispatladığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının bankaya olan asıl borcunu ödediğinin davalı bankanın da kabulünde olduğu, 5661 sayılı kanun ve 6111 sayılı kanun çerçevesinde davacının Toplu Köy İkrazı şeklinde zirai krediden kaynaklanan asıl borcunun son bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece, 5661 ve 6111 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınarak ve davalı tarafın itirazlarını da karşılar nitelikte, bankacılık konusunda uzman yeni bir bilirkişiden banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor alınıp, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, denetime elverişsiz bilirkişi raporuna göre ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.