Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15669 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4648 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma isteminin miktardan reddi ile dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan alacağını tahsil için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin davacıya 4.008,72 TL borcu bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile davacı defterlerinde alacağın kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davalının ihtarlı davetiye tebliğine rağmen defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacının ticari defter kayıtlarının aksini gösterir bir delil sunmadığı, takipten önce davalının temerrüde düşürülmediği, işlemiş faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 18.691,78 TL üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde, davacının davalı adına 6 adet fatura düzenlediği, faturalarda teslim alan imzasının bulunmadığı, davalının 28.11.2012 tarihli fatura dışında kalan 5 adet faturaya konu malların kendisine teslim edilmediğini savunduğu, kabul edilen faturaya ilişkin 4.008,72 TL. borcun ise davalının kabulünde olduğu dosya içeriğiyle sabittir.Somut olayda, davacı yan, takip dayanağı cari hesap alacağının varlığını ispat yükü altındadır. Davacı vekili, delil olarak faturalar sunmuş ise de davalı vekili sunulan 6 adet faturadan 5 adet faturaya konu malların teslim edilmediğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın davacı defterlerinde yer aldığı tespit edilmiş ise de, davacının envanter defterinin kapanış tasdik bilgileri raporda yer almamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davacı ticari defter ve kayıtlarının dayanakları gösterilmedikçe bu kayıtların davacı lehine delil olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi de doğru görülmemiştir.Öte yandan davacı tarafından münhasıran davalının ticari defterlerine dayanılmamış olduğuna göre davalı defterlerinin sunulmaması tek başına davacının usulüne uygun tutulmamış olan defterlerine göre davacının alacaklı olduğunun kabulüne olanak vermez. Bu durumda mahkemece ispat yükü kendisinde olan davacının, cari hesapta yer alan ve davalının kabulünde olmayan 5 adet faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle deliller eksiksiz toplanıp, davalının kabulünde olan 28.11.2012 tarihli faturaya ilişkin bakiye 4.008,72 TL. borcu kabul beyanı da gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.