Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15667 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4621 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; davalının sipariş avansı alacağı bulunduğu iddiasıyla müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, davalının avans ödemesi bulunmadığını belirterek takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacı şirkete ait banka ödemesinin davalının 13.01.2010 tarihli talimatı uyarınca davacı yetkilisi olduğunu gösterir imza sirküsüne istinaden ...'a yapıldığı, ticari ilişkide daha önce de benzer ödemelerin yapıldığı, ...'ın yetkisinin sona erdirilmesine ilişkin davacı şirket ortaklar kurulu kararının 11.01.2010 tarihinde ...Gazetesi'nde yayınlandığı halde 2009 yılından bu yana ticari ilişki içinde bulunduğu davalıya kararı usulen bildirmediği, alınan bilirkişi raporu ile davalı defterlerinde alacağın kayıtlı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisinde yer alan davalı şirketin ...'a hitaben düzenlediği 13.01.2010 tarihli ödeme talimatında “Nezdinizdeki hesabımızdan ...'ne ekteki faturalar muhteviyatı bedelleri toplamı 33.610 TL.'yi şirket yetkilisi ...'a ödeyiniz” ibarelerinin yer aldığı, verilen talimat üzerine yapılan ödemeyi gösterir davalı şirket hesap ekstresinde yapılan havalede “Talimata istinaden ... yetkilisi ...'a ödenen” ibaresinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine girişilen dava konusu icra takip talebinde, takibin dayanağı, "banka havalesiyle sipariş avansı ödemesinden kalan bakiye alacak" olarak gösterilmiştir.Ancak havale talimatında avans ibaresi yoktur. Havale mevcut bir borcun ödenmesine karine teşkil etmekte olup bu karinenin aksini iddia eden taraf ispat yükü altındadır. Bir başka deyişle, davalı yan havalenin sipariş avansı niteliğinde olduğunu yazılı delille ispat yükü altında bulunmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davalının ispat yükü altında bulunduğu gözetilerek, davalıdan bu yöndeki delilleri sorulup toplanarak, davalının bankaya gönderdiği 13.01.2010 tarihli ödeme talimatı da değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken bu yönler gerekçede tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.Kabul şekline göre de, davacı şirket, şirkete dair temsil yetkisi devam eden ...'ın yetkisinin sona erdiğini ...Gazetesinde 11.01.2010 tarihinde ilan ettirerek ticari ilişkisi bulunan kişilere ve 3. kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirdiği halde, şirket temsil yetkisi sona eren ...'a yapılan ödemenin davacıya yapılan bir ödeme olarak değerlendirilemeyeceği, kötü ödeme niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekirken davacının, ...'ın şirketi temsil yetkisinin sona erdiğinin ticari ilişki içinde bulunduğu davalıya ayrıca bildirmesi yükümlülüğü altında bulunduğunun kabulü de isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.