MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacılar vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketlerden ... tarafından üretilen, diğer müvekkili şirket tarafından ihraç edilen karo ve seramiklerin ihracatında kullanılmak üzere satın alınan ısıl işlemden geçirilmiş ambalaj malzemeleri olarak davalının ürettiği paletlerde ...'ye yapılan sevkiyat sırasında uluslarası standartlara aykırı olarak böcek tespit edilmiş olması sebebiyle ... Dairesince ürünün ithaline izin verilmeyerek geri gönderildiğini, davalının kusurlu ve uluslararası emredici standartlara aykırı davranışı sonunda ürünün geri gönderilmiş olması sebebiyle ödenen navlun, demuraj, gümrük harçları vs.'den ötürü uğradığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 19.066,03 TL lik maddi zararının temerrüt tarihi olan 24.01.2007 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 23.09.2008 havale tarihli dilekçesi ile davalının ayıplı hizmetinden doğan fatura alacağı için müvekkiline karşı icra takibi başlattığını ileri sürerek davalıya ayrıca fatura bedelinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine de karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava konusu paletlerin ısıl işleme tabi tutulmadığını ispat edemediğini, davacı tarafından alınan tespit raporunun kabul edilmediğini, dava konusu paletler alındıktan sonra uygun olmayan şartlarda ve uygun olmayan mekanlarda gelişigüzel ve korumasız bir şekilde depo edilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, davacı tarafından yasal sürede malın kusurlu olduğunun ve uluslararası standartlara aykırı olduğunun iddia edilmediğini, açık ayıp niteliğindeki iddia edilen kusura karşı 8 günlük sürede davacının ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen kök ve ek raporlara göre davacının alacak talebinde bulunduğu, davacının davalı hakkında başlattığı icra takip dosyasında borçlu olmadığı, ödemezlik def'i kapsamında menfi tespit talebinin ileri sürülebileceği, bu sebeple davanın kabulü ile davacının icra takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili tarafından verilen 31.03.2008 tarihli dava dilekçesinde müvekkillerinin davalı tarafça üretilen paketlerin uluslararası standartlara uygun olmaması ve ayıplı üretimden dolayı maddi zarara uğradıkları ileri sürülerek 19.066,03 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 24.01.2007'den itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, davacılar vekili tarafından harç yatırılarak verilen 23.09.2008 tarihli dilekçede ise davalı tarafından girişilen... İcra Müdürlüğü'nün 2008/577 E. sayılı dosyasından dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir.Davacılar vekilince harcı yatırılarak düzenlenen 23.09.2008 tarihli dilekçede yer alan menfi tespit talebinin dava ve usul ekonomisi bakımından ayrı açılıp birleştirilmiş bir dava olarak nitelendirilmesi gerekmektedir.Nitekim, yerel mahkemece bu dilekçedeki menfi tespit talebi yönünden hüküm oluşturulmuştur. Ne var ki, 31.03.2008 tarihli ilk dava dilekçesinde yer alan tazminat talebi bakımından olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. Somut olayda tam ıslahtan söz edilemeyeceğine ve ilk dava dilekçesinde yer alan tazminat taleplerinden vazgeçilmediğine göre mahkemece tazminat talebi bakımından da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi 23.09.2008 tarihli dilekçedeki menfi tespit talebinin temelini oluşturan... İcra Müdürlüğü'nün 2008/577 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından davacılardan ünvan değişikliği sonucu ... aleyhine takibe girişilmiş olup diğer davacı ... hakkında girişilmiş bir icra takibi bulunmadığı halde karar başlığında her iki davacının ünvanı (...'nin ünvan değişikliğinden önceki ünvanı) yazılıp hüküm fıkrasında "davacının davalıya ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/577 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine" şeklinde karar verilmekle hangi davacının kastedildiğinin anlaşılmamış olması da HMK'nun 297. maddesine aykırılık oluşturmaktadır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.