Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15649 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2230 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı başka bankalardan kredi talebinde bulunduğunu, bu talebinin davalı bankaya borçlu göründüğü gerekçesiyle reddedildiğini, borcun sebebi araştırıldığında dava dışı ...'nın hesabına bağlı ek kartın müvekkili adına çıkartılarak ...'ya teslim edildiğini, kart sahibinin borcu nedeniyle kart sahibi ve müvekkili hakkında davalı ... Bankası'na bildirimde bulunulduğunu, bu durumla ilgili davalı bankaya başvurulduğunu ancak müvekkiline sadece ibraname verildiğini, müvekkilinin bu kayıt nedeniyle herhangi bir bankadan kredi çekemediğini belirterek ek kart nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, 1 TL maddi 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu kredi kartının davacının abisi tarafından talep edildiğini, bu kartın ...ya teslim edildiğini, karttan harcama yapılmayıp 18 gün sonra hamilin talebi üzerine kartın kullanıma kapatıldığını, davacının bu kart nedeniyle borcu olmadığını, bu doğrultuda davacıya ibraname verildiğini davacı adına herhangi bir kayıt bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, asıl kart sahibi hakkında borç tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 28/02/2013 tarih ve 2012/27783 E.- 2013/4785 K. sayılı karar düzeltme ilamıyla davacının diğer bankaya açık takip kaydının bulunduğu anlaşıldığı, buna ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilip uzman bilirkişiden rapor alınması için hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılamada toplanan delillere göre davacı hakkında 1.281 TL için açık takip göründüğü, bildirimi davalı bankanın yaptığı, paylaşım sistemi üzerinden beş yıl geçmedikçe sistem üzerinde otomatik silme yapılmadığı, bilirkişi raporuna göre bu borcun 10.12.2005' te tamamen kapatıldığı ancak diğer bankalardan yapılan kredi talebinin bu nedenle reddedildiğinin tespit edildiği, davacının o dönemde ne şekilde zararı olduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, davacının ihtiyacı olduğu dönemde tüketici kredisi kullanamadığından yaşadığı üzüntü ve sıkıntı nedeniyle 5.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında kredi ilişkisi bulunduğu çekişmesizdir. Ticari ilişkide davacı tarafın manevi tazminat isteyebilmesi için manevi yönden zarara uğradığını kanıtlaması gerekir. Davacının kredi ilişkisinin devam ettiği dönemde mevcut borçlarının ödenmemesinden dolayı bankanın yasal zorunluluk gereği durumu ...na bildirmiş olmasının davacıyı hangi yönden manevi zarara uğrattığı anlaşılamamıştır. Kaldıki borç bittikten sonra ...’ndaki kaydın silinmesi için davacının müracaatta bulunması yeterlidir. Bu durumda şartları oluşmadığından ve ispat edilemediğinden davacının manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup , mahkeme kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.