Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15648 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1958 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı, davalının aleyhine ilamsız takip başlattığını, takip konusu tarımsal kredi ikraz sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafça cevap dilekçesi verilmemiştir.Mahkemece,... Kurumu'ndan alınan raporda sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, davacının nüfusa kayıtlı olduğu yer ile takip konusu sözleşmedeki kişinin nüfusa kayıtlı olduğu idari birimlerin farklı olduğu, ispat yükünün davalıya geçtiği ve davalının başka delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacının 05.11.1999 tarihli sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine alınan raporda imzanın davacıya ait olup olmadığı tespit edilememiştir. Ancak, anılan sözleşmede davacının kefaleten mi, yoksa asaleten mi borçlu olduğu anlaşılamamakta olup, mahkemece bu yön davalıya veya davacıya açıklattırılmamıştır. Şayet davacı, asıl borçlu ise sözleşmedeki imzanın ona ait olmaması, kredi davacıya ödenmiş ise önem taşımaz. Bu durumda kredinin davacıya ödenmiş olduğunun tespit edilmesi halinde davacı kredi borcundan sorumludur.Davacının kefil olduğunun tespitinde ise, sözleşmedeki imzanın davacıya ait olması halinde davacı sorumlu olacaktır. Dava konusu tarımsal krediler ikraz sözleşmesinin tanzim tarihinin 05.11.1999 olmasına rağmen mahkemece hükme esas alınan ... Kurumu raporunda incelemeye esas alınan mukayese belgelerin dava konusu sözleşmenin tanzim tarihinden sonraki tarihli olduğu anlaşılmakla, anılan rapor bu haliyle yeterli incelemeyi içermemektedir. Mahkemece, davacının kefil olduğunun tespiti halinde, dava konusu sözleşmenin tanzim tarihinden önceki dönemlere ait resmi kurumlar önünde atılmış imza örnekleri getirtilerek yapılacak imza incelemesine göre uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.