Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15626 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3785 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu ... nin dava dışı ...'den olan alacağına karşılık ...’a ait keşidecisi ... cirantası davalı olan 25.000 TL bedelli çeki dava dışı ...'den ciro yolu ile devraldığını, çekin keşide tarihinin ileri bir tarih olması nedeniyle tahsil için ibraz edemediğini, bu nedenle... ile yapmış olduğu sözleşme gereği çeki faktöring şirketine ciro ve teslim ettiğini, ancak teslim ederken faktoring şirketinin talebi üzerine çekin ön yüzüne "avalimdir" şerhini verdiğini, çek bedelinin ödenmemesi üzerine çeki elinde bulunduranların sırayla kendisine devredene müracaat ettiğini ve çekin böylece lehtar davalıya döndüğünü, davalının çeki ilk devrettiğinde aval şerhinin çek üzerinde bulunmadığını ve davalının bunu bildiğini, buna rağmen müvekkili ve çek keşidecisi hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2013/7867 sayılı dosyası ile yürüttüğü takipte haciz tehdidi altında müvekkilinin tüm dosya borcunu 33.289 TL olarak ödediğini, akabinde aval niyetiyle hareket etmeyen müvekkilinin durumunu bilen ve kabul eden davalının bu ödemenin 25.000 TL sini ertesi gün iade ettiğini ancak 8.259 TL lik kalan kısmını iade etmediğini ileri sürerek haksız olarak müvekkilinden tahsil edilen ve iade edilmeyen 8.259 TL nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının dava konusu çek üzerindeki aval beyanı ve imzasının kimin lehine aval verdiği belli olmadığından yasa gereği keşideci lehine verilmiş aval olduğunu, davacının atmış olduğu aval imzası nedeniyle keşideci ile birlikte sorumlu olduğunu beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından çekin ön yüzüne yazılan avalimdir beyanının ve atılan imzanın aval şerhi değil faktoring şirketi lehine atılmış teminat imzası olduğu, davalının başlattığı takip nedeniyle davacının haciz tehdidi ile takip borcunu ödediği, takip borcunun ödenmesinden bir gün sonra davalının kendisine ödenen paranın 25.000 TL sini davacı tarafa iade ettiği, davalı tarafça paranın iade sebebine ilişkin olarak açıklamada bulunulamadığı ve davalı ile davacı arasında başkaca doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, bu sebeplerle davacının aksi ispat olunamayan beyanlarına itibar etmek gerektiği, davacının ciro yolu devraldığı tarihte çek üzerinde bulunmayan aval şerhi ve imzayı çeki faktoring şirketine teslim ettiği sırada attığı, keşideci lehine verilmiş bir aval iradesinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir. Dava konusu çekte davacı aval veren sıfatında olup lehtara karşı çekte belirtilen borçtan dolayı keşideci ile birlikte müteselsilen sorumludur. Davacı dava dilekçesinde belirttiği hususları usulüne uygun delillerle ispat ile yükümlüdür. Mahkemece ispat yükümlülüğünün davalıya yükletilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.