Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15609 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3415 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, davalı ... yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davalılar ... ve ...'nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmediğini, davalıların yapılan takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların itirazının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin bankaya borcu bulunmadığını, limit ve faiz açısından hesaplama yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... ve ... vekili, müvekkili ...'in bankaya son olarak 2.760 TL yatırdıktan sonra bakiye olarak 2.185,03 TL borcu kaldığını, bundan sonra bankadan para kullanmadığını, yapılan takibe ...'in 2.185 TL dışındaki kısma itiraz ederek, itiraz etmediği bu kısmı 11/01/2012 tarihinde icra dosyasına ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda takip tarihi itibariyle ... ve ...'in 6.292,96 TL borçlarının bulunduğu, takipten sonra davalıların 2.185,00 TL'lik kısmı kabul ettiği, buna göre işlemiş temerrüt faizinin 55,17 TL ve...borcunun 2,76 TL olduğunu, talep edilen 369,46 TL masrafa ilişkin belge sunulmadığı için dikkate alınmadığı, borcun 24.01.2006 tarihli 15.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle bu sözleşmede kefaleti bulunmayan ...'nun borcunun bulunmadığı gerekçesi ile davalılar ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş hüküm temlik alan davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece alınan her iki bilirkişi raporu da konusunda uzman olmayan kişiler tarafından düzenlenmiş, ayrıca banka kayıt ve defterleri de yerinde incelenmemiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporları yetersizdir. Mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişi ile banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yapılarak Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.