Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15584 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6193 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalı şirket ve kefilleri lehine kullandırılan kredilerin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını, davalıların ise borcun tamamına itiraz ederek takibin durdurulduğunu, kredi sözleşmesine göre davalıların itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazlarının iptali ile %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacı banka ile müvekkilleri arasında borç miktarında ihtilafın bulunduğunu, alacak miktarının banka tarafından sürekli değişik meblağlar üzerinden hesaplandığını ve net bir hesap çıkarılmadığını, dolayısıyla alacağın belli ve likit olmadığını, alacak miktarı ve ferilerinin mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını, bu nedenle borcun tamamına itiraz ettiklerini savunarak, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile davalılar arasında imzalanan kredi sözleşmesi nedeniyle davalı şirketin 29.832,31 TL asıl alacak, 2.379,80 TL işlemiş faiz ve diğer masraflar olmak üzere toplam 32.212,11 TL; diğer davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan...'ın ise 29.832,31 TL asıl alacak, 2.377,31 TL işlemiş faiz ve diğer masraflar olmak üzere toplam 32.209,62 TL borçlarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İcra takibinde davacı banka kat tarihi itibariyle asıl alacağını 36.108,33 TL olarak belirtmiş ve alınan bilirkişi raporuna da bu yönde itirazda bulunmuştur. Bilirkişi raporunda asıl alacağın 29.832,31 TL olarak esas alındığı gösterilmiş ise de, rapor ekinde bulunan 31.10.2013 tarihli belgede bu tutarın 31.09.2013 tarihli hesap açılış bakiyesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı bankanın itirazlarını karşılayacak bir ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.