Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15574 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5522 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/299 Esas ve 2011/120 Karar sayılı dosyasıyla açmış oldukları menfi tespit davasında müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiğini, söz konusu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, yapılan icra takibi ve haciz işlemi nedeniyle müvekkillerinin manevi olarak yıprandıklarını, müvekkillerinin haciz işlemlerini ihtiyati tedbir yoluyla durdurmak için 24.08.2009 tarihinde yatırdıkları 4.155,00 TL.teminatı 27.06.2012 tarihinde geri alabildiklerini, menfi tespit davasında alınan bilirkişi raporu ve kesinleşen mahkeme kararına göre davalı şirkete 5.305,00 TL fazla ödemenin yapıldığının tespit edildiğini ileri sürerek, yapılan icra takibi nedeniyle elem ve üzüntü duyduklarından müvekkillerinden ... için 20.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 35.000,00 TL manevi tazminatın, yatırılan 4.155,00 TL teminatın 24.08.2009 tarihinden 27.06.2012 tarihine kadar geçen süre içinde mahkeme veznesinde kalmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla en yüksek banka mevduatına uygulanan faiz oranı üzerinden hesap edilecek gelir kaybı olarak şimdilik 1000 TL maddi zararın, tespit olunan 5.305,00 TL fazla ödemenin de mahkeme kararının kesinleşme tarihi olan 07.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/299 Esas, 2011/120 Karar sayılı dosyasında davacıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verildiğini, davacıların yeniden ayni mahiyette bir talepte bulunmalarının kesinleşmiş mahkeme hükmü karşısında dikkate alınmaması gerektiğini, davacılara müvekkilinin fazla ödemeden dolayı borcunun bulunmadığını, aksine 3123,78 TL alacağının bulunduğunu, ayrıca davacıların ihtiyati tedbir kararı alabilmek için mahkeme veznesine yatırmış oldukları teminat nedeniyle faiz talep edilmesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacılar ile davalı arasındaki ticari ilişkide senet tarihi olan 26.05.2009 tarihi itibarıyla davacılara teslim edilen malların değerinin 41.294,90 TL olduğu, bu borca karşılık davacıların yapmış olduğu ödemelerin ise 46.600,00 TL olduğu, ancak taraflar arasında cari hesap ilişkisine konu olan ticari ilişkinin tamamı değerlendirildiğinde senedin düzenlendiği tarih itibarıyla davacıların davalıya olan borçlarının 3.123,78 TL olduğu, davacıların fazla yapmış oldukları 5.305,00 TL ödemeden, davalıya borçlu oldukları 3.123,78 TL çıkarıldıktan sonra kalan 2.176,32 TL'nin fazla ödeme olduğu, davacının yatırdığı teminat bedelinden kaynaklanan maddi tazminat talebinin yerinde olmadığı, ayrıca haksız haciz durumunda buna maruz kalan kişinin manevi tazminat talep etme şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.(1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının; davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. (2)Dava, davacılar hakkında davalının başlatmış olduğu icra takibine konu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti sonucunda kesinleşen ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/299 Esas, 2011/120 Karar sayılı ilamı ile tespit edilen fazla ödeme miktarının iadesi, maddi ve manevi tazminat ile icra dosyasına yatırılan tedbir teminatının mahkeme veznesinde kalmasından dolayı faiz istemlerinden ibarettir. Mahkemece davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, manevi tazminata karar verilebilmesi için kişilik haklarına haksız saldırı karşısında manevi bir zararın, üzüntünün, elemin vs. oluşması elzemdir. Somut olayda davacı tarafın manevi olarak zarara uğradığına ilişkin mahkemece gerekçe yapılan hususlar manevi tazminat talebinin kabulü için yeterli görülmemiş olduğundan, mahkemece manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının; davalı vekilinin ise (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.