Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15567 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20200 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, müvekkilinin davalıların murisinden aldığı 6.300 TL borç para karşılığında imzaladığı boş senetleri davalıya verdiğini, alınan borç miktarı 10.000 TL olarak ödendiği ve senetlerin iadesi istendiği halde davalının daha sonra iade edeceğini söyleyip bu senetlerden bir tanesinin 63.300 TL olarak doldurulup müvekkili aleyhine icra takibine koyduğunu, senette malen kaydı bulunmakla birlikte müvekkili ile davalı arasında mal alım satımına ilişkin bir ilişkinin bulunmadığını, davalı hakkında Kangal Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada davalının ifadesinde iş bu senedi müvekkiline verdiği borç para karşılığında aldığını ifade ettiğini ileri sürerek müvekkilinin 63.300 TL bedelli senet sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, senedin ve takibin iptaline, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, dava konusu senedin davacıya verilen borç karşılığında alındığını ve takibe konulduğunu davacının itirazı üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan itirazın iptali davasında 28.11.2012 tarihli ve 2012/201 E.-2012/292 K. sayılı karar ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiğini, iş bu kararın kesinleştiğini, aynı konuda aynı taraflar arasında ve aynı sebebe dayalı olarak açılmış bu davanın kesin hüküm sebebiyle reddi gerektiğini, davacının senede karşı iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini savunarak davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacı-borçlunun davalı-alacaklıdan faiz karşılığında para aldığı, bu parayı alırken senet verdiği, borcun ödenmiş olmasına rağmen davalı-alacaklının takibe konu senet nedeni ile borçlu aleyhine takip başlattığı ancak böyle bir borcun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takip dosyasında dayanak senedin iptaline, takip yapılmasında haksız ve kötü niyetli olan davalıların %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacının davalıdan aldığı 6.300 TL borç para karşılığı davalıya 10.000 TL ödediği halde boş olarak verilen senetlerin birinin 63.300 TL olarak doldurulup icra takibine konulduğu, senet bedeli ödendiği halde iade edilmediği ve senette malen kaydı bulunmakla birlikte davalı ile mal alımı ilişkisi bulunmadığı iddialarıyla icra takibine konu senet sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti, takibin ve senedin iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili konusu aynı olan daha önce kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunduğunu ileri sürerek kesin hüküm itirazında bulunmuştur. Dosya kapsamından davalı alacaklı tarafından 15.08.2012 tarihinde ...e Hukuk Mahkemesi'nde davacı-borçlu hakkında açılan itirazın iptali davasında verilen 28.11.2012 tarihli ve 2012/201 E.-2012/292 K. sayılı karar ile davalı borçlunun iş bu menfi tespit davasına konu senetle aynı senet metninde değişiklik yapıldığı iddiasının yerinde görülmediği, senedin takip tarihi itibarıyla zamanaşımına uğramış olması sebebiyle bono vasfını kaybetmiş olduğundan kambiyo senetlerine özgü takip yapılamaz ise de senedin borç ikrarını içermesi sebebiyle diğer takip usullerinin yapılabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı-borçlunun takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, kararın temyiz edilmemesi üzerine temyiz edilmeksizin 16.01.2013 tarihinde kesinleştiği ve infazı için takibe konulduğu anlaşılmıştır. Dava icra takibine konu senet sebebiyle İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca açılmış menfi tespit davası olup davaya konu senetle ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen ve kesinleşen 28.11.2012 tarihli ve 2012/201 E.-2012/292 K. sayılı kararında, eldeki dava konusu senetten dolayı davacının borçlu olduğuna karar verildiğine göre söz konusu karar bu dosyada HMK'nın 303. maddesi anlamında kesin hüküm teşkil etmektedir. O halde Mahkemece işin esasına girilmeksizin dava şartı olarak kabul edilen kesin hüküm sebebiyle HMK'nın 114/1-i ve 115. maddeleri uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.