Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15556 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8738 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalılara akaryakıt satıp karşılığında senet aldığını, senedin bedelinin ödenmemesi üzerine yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının müvekkillerine verdiği nakit ve mazot bedelleri nedeniyle 30 adet senet düzenlendiğini, senetlerde nakden kaydının bulunduğunu, bu senet bedellerinin ödendiğini, senetlerin bir kısmının müvekkillerine teslim edilmediğini, davacının, 30 adet senet alınırken davaya konu senedi boş olarak düzenleyip müvekkiline imzalattığını, daha sonra bu senedi doldurarak icra takibi yaptığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece verilen senedin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın reddi kararı, Dairemiz 22.05.2013 tarih 2013/3460 E. - 2013/9469 K. sayılı ilamı ile “Senette davacı lehtar davalılar keşideci durumundadırlar. Zamanaşımına uğrayan bono temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı mahiyetindedir. Davacı, aralarındaki temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunmuştur. Somut olayda temel ilişkiye uygulanması gereken zamanaşımı süresi gözetilmelidir. Bu durumda zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafın başka delili olmadığı, davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde borcun ödendiğinin bildirildiği, buna göre ispat külfetinin davalı tarafa geçtiği, ödeme savunmasının kanıtlanamadığı, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 21.650,00 TL hakkındaki itirazın iptaline, işlemiş faiz talebinin reddine, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, zamanaşımına uğramış bono nedeniyle alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali talebini ilişkindir. Dairemizin bozma ilamına uyulmuş ancak bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. Davacı zamanaşımına uğramış bonoya dayanmış olması nedeniyle bu bono yazılı delil başlangıcı teşkil eder. Davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunup davacı alacağını tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Mahkemenin gerekçesinde davalının beyanın borcu ikrar anlamına geldiği belirtilmişse de, davalının söz konusu beyanı dava konusu bonodaki borcun ikrarı anlamına gelmez. Bu durumda davacı alacağını ispatla yükümlü olup mahkemece ispat yükünün davalıya yükletilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.