MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/11/2014NUMARASI : 2013/241-2014/544Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, İngiliz uyruklu olan müvekkilinin yurtdışında ikamet etmekte olup yılda birkaç defa tatil amaçlı Türkiye'ye geldiğini, müvekkili hakkında davalı tarafından başlatılan icra takibinin dayanağı olan senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıyı tanımadığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olma ihtimali düşünülse dahi senedin, Türkçe bilmeyen ve Türkiye'nin resmi belgelerinden haberdar olmayan müvekkiline taşınmaz satış sözleşmesinin eki gibi gösterilerek imzalatılmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu zira müvekkilinin Türkiye'de taşınmaz satışı dışında herhangi bir alışverişinin bulunmadığını, konu ile ilgili başlatılan soruşturmanın Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olduğunu iddia ederek, Didim İcra Müdürlüğü'nün 2011/809 esas numaralı dosyasının dayanağı olan senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, %20'den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı davaya cevap vermemiş , delil bildirmemiştir.Mahkemece yapılan yargılama,toplanan delillere göre, davacı vekili her ne kadar senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüş ise de Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında dava konusu senet üzerinde yaptırılan imza incelemesi sonucunda keşideci imzasının davacıya ait olduğunun anlaşıldığı, davacı vekilinin imza müvekkiline ait olsa bile senedin iradesi fesada uğratılarak imzalatıldığına yönelik iddiasını ispat edecek delil sunamadığı, davacının tanık dinletilmesi talebinin davalının açık muvafakati olmaması karşısında reddedildiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu senet ile ilgili olarak savcılık tarafından resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan Söke Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/4 esas numaralı dosyası ile dava açıldığından, bu dava sonucunda ceza mahkemesinden verilecek maddi olguya ilişkin tespit kararı hukuk hakimi açısından bağlayıcı olduğundan BK 53. (TBK 74) maddesi uyarınca ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi uygun görülmemiş mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.