Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15534 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5131 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı ...ile müvekkili banka bünyesinde birleşen ... arasında imzalanan 14 adet kredi sözleşmesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalıların kredi sözleşmesinden doğan edimleri yerine getirmemeleri sebebiyle hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların haksız yere itiraz etmeleri üzerine durduğunu ileri sürerek, İstanbul 12.İcra Müdürlüğü'nün 2010/10079 sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline ve davalılar hakkında %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, hesap kat tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacı bankanın komisyon bedeli talep edemeyeceğini , talep edilen faizin fahiş olduğunu, ayrıca sözleşmelerde kefalet limitlerinin yazmaması sebebiyle kefillerin borçtan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka tarafından asıl borçluya maktu komisyon ücreti talep edileceğine yönelik bildirimde bulunulmadığı gözetildiğinde 4 adet teminat mektubu yönünden maktu 30 TL.komisyon ücreti talep edilmesinin mümkün olmayıp, her üç ay için % 1 komisyon oranı üzerinden belirlenen miktarın talep edilebileceği, davacı bankanın asıl borçludan 19.854.54 TL.kefillerden 19.543.93 TL.nakit alacağı bulunduğu, asıl borçlunun 15.02.2010, kefillerin ise takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, teminat mektuplarının mer'i olması nedeniyle davacı bankanın depo talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, nakdi alacak yönünden takibin asıl borçlu için temerrüt faiziyle birlikte 23.561,17 TL.üzerinden, kefiller için 19.543,93 TL.üzerinden devamına, asıl alacak miktarlarına takip tarihinden 01/07/2012 tarihine kadar yıllık % 105 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, 01/07/2012 tarihinden itibaren...120.maddesi uyarınca avans faizinin 2 katı oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %5'i oranında gider vergisi uygulanmasına, gayrinakit talep yönünden ; 8.181 TL.teminat mektubu bedelinin depo edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler ''genel kredi sözleşmesi'' başlıklı olup, kullandırılan krediler de ticari niteliktedir. 6098 Sayılı ...' nın 120. maddesinde temerrüt faizi yönünden bir sınırlama getirilmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7. maddesinde ise ...'nın 120. madde hükmünün görülmekte olan davalarda uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 8/1. maddesinde, ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükme bağlanmış, aynı maddenin 3. fıkrasında ise tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklı tutulmuş, başkaca bir istisna getirilmemiştir. 6102 sayılı TTK'nın 9. maddesinde ticari işlerde; kanuni anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükmünde sözü edilen ilgili mevzuatın 3095 sayılı Yasa hükümleri olduğunun ve 6102 sayılı TTK'nun 8. ve 9. maddelerinin ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olduğundan ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerektiğinin, başka bir anlatımla 6098 sayılı ...'nın 88. ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanmayacağının kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler ve taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde kararlaştırılan faiz oranları gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ:1 numaralı bent uyarınca yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.