MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine ... 36. İcra Müdürlüğünün 2012/12069 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, senet üzerindeki imzalarında sahte olduğunu, müvekkili şirketin davalıya böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin davacıya danışmanlık hizmeti verdiğini, ayrıca davacı şirket yetkilisi Muharrem Polat'ın şirket adına borç olarak aldığı 100.000,00 TL karşılığı takip konusu senedi düzenleyerek müvekkiline verdiğini , yapılan takip ve tebligatın usulüne uygun olduğunu davacı ile müvekkili arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesine huzurda imza atılmış olduğu halde davacının inkar cihetine gittiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; takibe konu bonoda davacı şirkete atfen atılan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, İİK 72/6 md.de kötü niyet tazminatı ön görülmediğinden davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2)Davalının düzenleme tarihi 16.10.2010 ve 03.11.2011 ödeme tarihli senetlere istinaden başlattığı icra takibinde davacı yan, imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına dair imza inkarında bulunarak menfi tespit isteminde bulunmuştur. ... Kurumunda yapılan bilirkişi incelemesi sonucu senet üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş, mahkeme davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermiştir.Dava, İİK'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Senetten dolayı icra takibi başlatan davalı, senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu nedenle, davacı şirket aleyhine icra takibi başlatılmasında davalının kötüniyetli olduğunun kabulü ile, İİK.'nun 72/5. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nun 72/6. maddesine göre tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davacı şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.