Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15447 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6807 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili hakkında "Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Takip" yapıldığını, takip konusu çeklerin ...Plastik İmalat San. Tic. Ltd. Şti. lehine düzenlendiğini ciro yolu ile davalı ...'a devredildiğini, takip dayanağı çeklerdeki imzaların müvekkili şirketi temsile yetkili kişiye ait olmadığını, çeklerin düzenlendiği tarih itibariyle müvekkili şirketin yetkilisi ... olduğunu, müvekkilinin ... Plastik İmalat San. Tic. Ltd. Şti.'ye ve takip alacaklısı olan ...'a herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takip konusu çeklerden dolayı müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2010/14026 esas sayılı takibine konu çeklerdeki imzaların davaya konu çekteki imzayla aynı olmasına rağmen davacının bu takipte imza itirazında bulunmadığını, bu durumun itirazın kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, bir an için imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı varsayılsa bile davacının dava konusu çekin elinden rızası hilafına çıktığına dair bir müracaatı olmadığına göre davacının çeki bilerek ve isteyerek yetkisiz birine imzalatarak tedavüle koymuş olması durumunun gündeme gelebileceğini, bu halde dolandırıcılık suçunun oluşacağını, müvekkilinin tamamen iyiniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/266 Esas 2012/499 Karar sayılı menfi tespit davasında, davacı keşideci tarafından sözleşmenin tarafı lehdar davalı tarafa benzer çeklerin sözleşme uyarınca verildiği ve sözleşme uyarınca borçlu olunmadığının tespitinin talep olunduğu, davacı keşideci tarafından ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesindeki davada imza itirazına ilişkin mutlak def'inin ileri sürülmediği, temel borç ilişkisine dayalı .... 1.Asliye Ticaret Mahkemesindeki menfi tespit davasında davacı keşideci borçlu şirket tarafından keşide edildiğinin zımnen kabul edildiği bu durumda davacının yetkisiz temsilcinin çek keşide etmesinin teamül olarak kabul edilmesi sebebiyle imzaya dayalı bedelsizlik defilerinin davalı alacaklıya karşı mevcut davada ileri sürülemeyeceği ve davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde karar verilmiş, hüküm davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Davacı, imza inkarına dayalı olarak menfi tespit davası açmıştır. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/266 Esas 2012/499 Karar sayılı menfi tespit davasında, davacı tarafından düzenlenen benzer mahiyetteki çeklerin benimsenerek zımnen kabul edildiği yolundaki kararın bu davaya konu çekin de kabul edilmiş sayılması biçiminde yorumlanması ve ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/266 E., 2012/499 K. sayılı kararının hükme esas alınması doğru değildir. Dava konusu çeklerle ilgili mahkemece çek asılları getirtilerek, üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünden uzman bilirkişi raporu alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.