MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki karşılıklı tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın HMK'nun 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-karşı davalı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Asıl dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından ihlali ve ayıplı mal gönderilmesi nedeniyle sözleşmenin feshi ile maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.Karşı dava, davacı-karşı davalının sözleşmede kararlaştırılan alım taahhüdüne uymaması ve verilen ariyetleri iade etmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı-karşı davalının talebinin yersiz görüldüğü, karşı davanın ise takip edilmediği gerekçeleriyle asıl davanın reddine, karşı davanın HMK'nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TC Anayasası'nın 141/3. maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesinde ise, ''Hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalar ile bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebepleri de kapsayacağı'' hükme bağlanmıştır. Gerekçe, temyiz edilen kararın Yargıtay denetiminin yapılabilmesi için de zorunlu unsurlardan biridir. Yargıtay, ancak yeterli gerekçe bulunması halinde mahkeme kararının isabetli olup olmadığını değerlendirebilecektir.Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; yerel mahkeme kararının gerekçe bölümünde mahkemece alınan bilirkişi raporlarında ve bu raporlarda yer alan görüşlerden söz edilmiş ise de, bunlardan hangisine itibar edilip, hangisinin değerlendirme dışı bırakıldığı konusunda yeterli açıklamaya yer verilmemiştir. Öte yandan, iddia ve savunmanın değerlendirilmesi yönünden hangi tarafın haklı, hangisinin haksız olduğu hususunda da mahkemece yeterli bir gerekçeye yer verilmediği görülmüştür. Bu şekildeki bir karar ...'nın 141/3. ve 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi hükmüne aykırı olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanana nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-karşı davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.