MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılardan ... arasında 2009-2012 yılları arasında mal alım satışına ilişkin ticari ilişki olduğunu, adı geçen davalının talebi üzerine mal alışverişine teminat teşkil etmek üzere sadece imza bulunan boş teminat senedi verildiğini, teminat fonksiyonu kalmayan senedin istenmesine rağmen iade edilmediğini ve şirket sahibinin eşinin kardeşi olan diğer davalıya kötüniyetli olarak ciro edilerek icra takibine konulduğu iddia ederek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve müvekkili firma lehine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... yetkilisi dava konusu senedin teminat değil, borç karşılığı verildiğini, davacının iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının keşideci, davalı şirketin lehdar olduğu "malen" kaydı bulunan dava konusu senedin teminat amaçlı verildiğinin davacı tarafından yazılı delille kanıtlanamadığı, davalı vekilinin tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK'nun 186/1 maddesine göre; "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder".Somut olayda, 20.05.2014 tarihli duruşmaya davacı vekili olarak katılan Av...'ün dosyaya sunulmuş vekaletname veya yetki belgesi bulunmadığı gibi adı geçen avukatın aynı oturumda tahkikatın bittiğinin bildirilmesi üzerine söz alarak dava dosyasında karar verilmesi durumu sözkonusu ise, bu konuda kısa bir süre verilmesini talep ettiği halde anılan yasa hükmü gözetilmeksizin yazılı yargılama usulünde öngörülen yargılama aşamalarından sözlü yargılama ve hüküm için gün tayin edilmeden aynı oturumda yargılamaya son verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması aynı kanunun 27. maddesinde hükme bağlanan hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluştuğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer almadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.