Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15356 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4039 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de pul yokluğundan bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, nakit alacak ve teminat mektubu depo bedellerine yönelik olarak yapılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının taraf sıfatının olmadığını, teminat mektuplarının tazmin edilmediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre,... 04/06/2014 tarihli iptal kararı ile 5411 sayılı 141.maddesindeki 20 yıllık zamanaşımı süresinin geriye dönük olarak uygulanması imkanının kalmadığı, dava konusu kredi sözleşmesinin 29/06/1996 tarihinde imzalandığı, kredi borcu ile ilgili ihtarat yapılmadığı, icra takibinin 15/05/2013 tarihinde başlatıldığı, bahsedilen tarihler arasında Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde belirlenmiş olan 10 yıllık zamanaşımı süresini kesen yada durduran başka bir neden bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu alacağın dayanağını teşkil eden teminat mektupları süresiz olup davacı banka hesabı 15/05/2013 tarihli ihtarname ile kat etmiştir. Dolayısıyla zamanaşımı süresi kat tarihinden itibaren başlar. Somut olayda zamanaşımı süresi henüz dolmadığından mahkemece zamanaşımı süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlatılması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.