Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15314 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12562 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, bir dönem müvekkili şirketin ortağı ve yetkili müdürü olan dava dışı ...'ün şirketin kaşesini kullanarak kardeşi olan davalı adına bir senet düzenlediğini, davalının da bu senedi icra takibine konu ettiğini, ancak müvekkilinin davalı ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını, şirket kayıtlarında da bu senede rastlanılmadığını, ...'ün ortaklıktan ayrıldıktan sonra düzenlemiş olduğu senet nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu senedin müvekkilinin kardeşi olan ... tarafından davacı şirketin yetkilisi olduğu dönemde düzenlendiğini, diğer şirket ortaklarının da bu senetten haberdar olduklarını, zira müvekkilinin davacı şirkete borç para verdiğini ve karşılığında bu senedin düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; her ne kadar davalı taraf tanık dinletilmesine muvafakat etmemiş olsa da,HMK'nun 203/a ve d maddesi uyarınca davacı tanıklarının dinlenmelerine karar verildiği, tanıkların davacının iddiası yönünde beyanda bulundukları, davacı şirketin defter kayıtlarında dava konusu senetle ilgili bir kayda rastlanılmadığı, ayrıca davacı şirkette hissesi ve imza yetkisi bulunan dava dışı ...'ün kendisine ait hissesinin tamamını devrettiği ve bu şahsın temsil yetkisinin iptal edildiği, bu kararın 30/10/2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde gazetede yayımlandığı, ceza yargılaması sonunda ise dava dışı ... ile kardeşi olan davalının resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından cezalandırıldıkları, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile, davacı şirket ile davalı arasında ticari bir ilişki ve borç alışverişi olmamasına rağmen davalının eski ortak ... ile birlikte hareket ederek iş bu senedi ...'ün yetkili olduğu döneme ait tarih atılmak suretiyle düzenlediklerinin tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı şirket, keşidecisi kendisi, lehdarı davalı olan 30/06/2012 keşide tarihli senedin taraflar arasında borç ilişkisi olmamasına rağmen, daha önce şirketin yetkili müdürü ve davalının kardeşi olan ... tarafından davacı şirketten ayrılmasından sonra ancak yetkili olduğu döneme ilişkin bir tarih atılmak suretiyle düzenlendiğini ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Dosyada mevcut ticaret sicil kaydından ...'ün davacı şirketteki hissesini 28/09/2012 tarihinde devrettiği ve temsil yetkisinin sona erdiği anlaşılmıştır. Mahkemece, senede karşı bedelsizlik iddiasının yazılı delille ispatının gerektiği ve karşı tarafın açıkça kabulünün olmadığı gözetilmeden davacı tanıklarının dinlenilmesi doğru olmadığı gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir mahkumiyet kararı olmadığı dikkate alınmadan hükme esas alınması suretiyle karar verilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.