Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15282 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5619 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair kararın, davalı tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup,düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 27.10.2009 tarihinde 3 yıllık akaryakıt bayilik sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca davalının bayi sıfatıyla ürün satım hakkına sahip olduğunu ve yıllık satış taahhüdü verdiğini, sözleşme uyarınca davalının yıllık 400 ton beyaz ürün satış taahhüdünde bulunduğunu ve eksik sattığı beher ton için, 50... karşılığı Türk Lirası ödemeyi kabul ve beyan ettiğini, sözleşme gereği müvekkilinin, davalının tesislerine yatırım yapılarak ariyet sözleşmesi ile kurumsal kimliğin teslim edildiğini, bayilik sözleşmesinin 14/b maddesi uyarınca, davalının, fesih halinde cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, ...Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 27.06.2007 tarih ve 1240 sayılı kararı ile 01.07.2011 tarihinden itibaren tüm akaryakıt istasyonlarına otomasyona geçme mecburiyetinin konulduğunu, davalı yanın otomasyon yaptırmadığını, müvekkilinin yasal sorumluluk altında kalmamak için noterden 23.06.2011 tarihli ihtarname ile davalı yana sözleşmesinin feshedildiğini bildirdiğini, davalının sözleşmenin ilk imzalandığı tarihten, feshedildiği tarihe kadar taahhüdü olan 1200 ton beyaz ürün yerine 22,5 ton beyaz ürün alarak müvekkilini 58.887,50 ... zarara uğrattığını, ayrıca fesih tarihi itibari ile 329.426 TL cezai şart ödemek zorunda olduğunu belirterek, bayilik sözleşmesi ve satış taahhütnamesine istinaden şimdilik kar mahrumiyetinden kaynaklanan zararların 5.000 TL'si ile cezai şartın 4.000 TL'si ve yediemin sıfatı ile teslim alınamayan demirbaş ve kurumsal kimlik nedeni ile oluşan maddi zarardan 1.000 TL olmak üzere toplamda 10.000 TL'nin 23.06.2011 tarihli ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile ariyet bedelinden feragat etmiş , kar mahrumiyetine ilişkin talebini 105.393,27 TL'ye , cezai şarta ilişkin talebini ise 80.000 TL'ye çıkarttığını belirtmiştir.Davalı asil, davacının, dava konusu sözleşme öncesi imzalanan ön protokole uygun hazırlandığını beyan etmesi üzerine sözleşmeyi imzaladığını, 400 ton akaryakıt satmama durumunda 50 ... ödemesi gerektiğinin sözleşmede yazılı olduğunu bilmediğini, kar mahrumiyeti ile cezai şartın aynı mahiyette olduğunu ve aynı anda isteyemeceğini, cezai şartın fahiş olduğunu, davacının otomasyona ilişkin edimini yerine getirmediğini, davacının taleplerinin kabulünün ekonomik olarak mahvına sebebiyet vereceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede düzenlenen kar mahrumiyeti ve cezai şart hükümlerinin birbiri ile aynı nitelikte bulunmadığı, kar mahrumiyetine ilişkin talebin davalının taahhüt ettiği miktardaki beyaz ürünün alınması ve alınan miktar karşılığında davacının karına ilişkin bulunduğu, bu bedelin menfi zarar niteliğinde olduğu, yani sözleşme ile beklenen kar alacağına ilişkin bulunduğu, cezai şartın ise sözleşmenin haksız ihlalinden kaynaklanan alacak niteliğinde olduğu, her iki bedelin de ayrı ayrı istenebileceği, davalının 1.177,71 ton beyaz ürünü eksik aldığı, davacının bunun karşılığı davalıdan, 58.885,50 ... karşılığında 105.393,27 TL kar mahrumiyeti alacağı bulunduğu, sözleşmenin 14.maddesi gereği sözleşmenin feshi halinde 100 ton kırsal motorin karşılığında cezai şartın ödeceğinin belirtildiği, bilirkişinin bu miktarı 329.220 TL olarak hesaplandığı ancak bu miktarın fahiş bulunduğundan davalının ticari kapasitesi de dikkate alınarak tenkisi gerektiği gerekçesiyle davacının kar mahrumiyeti talebinin kabülüne, cezai şarta ilişkin talebinin 30.000 TL üzerinden kısmen kabulüne, hüküm altına alınan alacaklara dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, feragat nedeni ile ariyete ilişkin talebin reddine hükmedilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalının, daha önceki dönemlerde de eksik mal alımına rağmen, sözleşmeyi feshetmeyip ya da ihtirazi kayıt koymayıp, mal teslimine devam eden davacı bu dönemlere ilişkin, asgari alım taahhüdüne uymama nedeni ile cezai şart bedelini isteyemez.Bu durumda davacı yalnızca, sözleşmeyi feshettiği yıla ait cezai şart bedelini isteyebilir. Mahkemece, bu yön gözetilmeden sözleşme süresinin tamamını kapsayacak şekilde taahhüdü ihlal nedeni ile cezai şarta hükmedilmesi isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) no.lu bendde gösterilen nedenlerle, davalının sair temyiz itirazlarının reddine (2) no.lu bendde gösterilen nedenler uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine , 23.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.