Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15242 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3022 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin ...Şubesine ait 18.000,00 TL bedelli çeki E-Kare inşaat firması emrine keşide ederek teslim ettiğini, E-Kare inşaat firmasının mal temini amacıyla çeki... firmasına ciro ederek teslim ettiğini, ancak çek karşılığı malların teslim edilmediğini, çekin tesliminden sonra firma yetkililerine ulaşılamadığını, E-Kare firmasının çek iptal davası açtığını, daha sonra çekteki 18.000,00 TL'lik bedelin yanına 2 rakamı ve yazı ile iki yazılmak suretiyle 218.000,00 TL bedele dönüştürüldüğünü, çekteki paraf imzasının müvekkiline ait olmadığını, çek üzerinde tahrifat yapıldığını ileri sürerek müvekkilinin 218.000,00 TL'lik çekte 18.000,00 TL borçlu olduğunun, 200.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu çek üzerindeki 18.000,00 TL bedelin 2 rakamı eklenmek suretiyle 218.000,00 TL'ye çıkartıldığı, çek üzerindeki parafın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, sahtelik iddiasının mutlak defi olup herkese karşı ileri sürülebileceği, davalının ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, çekteki 18.000,00 TL'nin yanına 2 rakamı ilave edilmek suretiyle çekin 218.000,00 TL bedelli hale getirildiği, talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, davalının bu karar ile çekte tahrifat yapıldığını öğrendiği, buna rağmen dava konusu çeki 218.000,00 TL bedel üzerinden takibe koyduğu, davalının banka olması sebebiyle hafif kusurundan bile sorumlu olduğu, çekteki tahrifatı öğrenmesine rağmen çeki icraya koymakta kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 218.000,00 TL bedelli çekten dolayı 200.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, kabul edilen alacak üzerinden hesaplanan %20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalı bankanın dava konusu çeke dayalı ihtiyati haciz talebinin, bu çekle ilgili lehdar ve birinci ciranta tarafından hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle çek iptali davasında verilen ödeme yasağında çek bedelinin 18.000,00 TL olarak gösterilmiş olması nedeniyle reddedilmiş olmasının davalı bankanın çekin son hamili olarak elindeki 218.000,00 TL bedelli çeke dayalı ve bu miktar üzerinden takip yapmasını engelleyen bir yönü bulunmamaktadır. Zira davalı banka lehdar ve birinci ciranta tarafından hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle çek iptali davasında taraf değildir ve müdahil de olmamıştır. Bu itibarla yerel mahkemece davalı bankanın takipte kötüniyetli sayılarak kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu açıklanan nedenlerle üzere davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.