MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı icra takibi yaptığını, müvekkilinin davalıya böyle bir senet imzalayıp vermediğini, bononun ne şekilde imzalandığını müvekkilinin bilmediğini, taraflar arasında böyle bir borç doğuracak alışverişin olmadığını, bononun bedelsiz olduğunu iddia ederek müvekkilinin davalıya bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin ve bononun iptaline ve tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacıya vermiş olduğu zeytinler karşılığında senedin verildiğini, senet altındaki imza ve senet metnindeki yazıların bizzat davacının eli ürünü olduğunu, davacı iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bononun gerçek bir alacağa dayandığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 28/02/2012 tarih 2012/126 Esas, 2013/121 sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 31/10/2013 Tarih, 2013/12252 Esas, 2013/16841 Karar sayılı ilamında belirtilen "Dava, bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı verdiği zeytin karşılığı senedin düzenlendiğini savunmakla “nakden” ibaresi bulunan senedin düzenleniş nedenini talil etmiştir. Bu nedenle ispat yükü davalıya ait olup, mahkemece yanılgılı gerekçe ile ispat yükü davacıya yükletilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. " şeklindeki gerekçelerle hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının oğlu ... ile davacının bilgisi dahilinde taraflar arasında ticari ilişki olduğu, aksi bir durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı, zeytin ve zeytin yağı alım satım işleriyle uğraşan davalının, davacının fabrikasına hemen hemen her gün gidip yağ aldığı, aralarında sürekli bir para alışverişi olduğu, bazen karşılıksız para alışverişlerinin dahi olduğu, davalı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispatlandığı gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamında, davalının senedin düzenlenme nedeni olan "nakden" ibaresini mal verdiğini beyan etmesi nedeniyle talil ettiği ve ispat külfetinin davalı tarafta olduğu belirtilmiştir. Mahkemece davalının mal verdiğini kanıtlaması yönünde sunduğu deliller dosyaya celbedilmiştir. Ancak sunulan deliller davalının mal teslimine ilişkin iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Bu durumda açılmış bulunan menfi tespit davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi isabetsizdir. Diğer yandan İİK.nın 72/4 maddesi gereğince alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi için mahkemece verilmiş bulunan tedbir kararının uygulanması gereklidir. Bu yön araştırılmadan ve hükümde de gerekçesi gösterilmeden alacaklı yararına tazminata hükmedilmiş olması da kabul şekli ile isabetsizdir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.