Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15226 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4893 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı taraf, davalı tarafın kendi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yaptığını, takip dayanağı bono altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafından daha önce de imza inkarında bulunulduğunu, ancak senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, davacı tarafından başkaca menfi tespit davaları açıldığını, bu davaların da reddine karar verilerek kararın kesinleştiğini savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere göre; davacının daha önce açmış olduğu dava konusu senetle ilgili davaların tamamının reddedildiği, kararların kesinleştiği, bu kararların dava konusu taleple ilgili kesin hüküm teşkil ettiği, aynı konuyla ilgili kesin hüküm bulunmamasının dava şartı olup bu şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, takibe konu olan senetteki imzaya itiraz nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de, mahkeme kararında hangi mahkeme kararının kesin hüküm oluşturacağı yönünde açıklık bulunmamaktadır. Kesin hüküm taraflar arasında aynı konuda açılmış bir dava sonucunda verilen kararın daha önce kesinleşmiş olması sebebiyle söz konusu olabilir. Ayrıca İcra Mahkemesi tarafından verilen karar maddi anlamda kesin hüküm mahiyetinde olmadığından, kesin hüküm olarak kabul edilemez. Mahkemece taraflar arasında aynı konuda görülmüş ve kesinleşmiş karar bulunup bulunmadığı açıkça belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.