Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15223 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2576 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Kayseri Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 19/11/2014NUMARASI : 2014/456-2014/495Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, HMK.nın 150.maddesi gereğince birleşen davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen dosyada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl davada davacı şirket vekili, yanlar arasında bayiilik sözleşmesinin bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı yana satılıp teslim edilen mallar karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil 14.05.2014 tarihli celsede; davacı şirketten dava konusu boya malzemelerini satın aldığını, ancak satın alınan malın 7 cm'lik strofara eş değer yalıtım yapması gerekirken hiç bir yalıtım yapmadığı gibi 40 m2 alanı kapatması gerekirken 20 m² alanı kapattığını, bu durumun zarar etmesine neden olduğunu, davacıya aldığı mal karşılığında senetler verdiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı vekili, davalı şirket tarafından aleyhine faturalara dayalı alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, satın alınan boyanın taahhüt edilen miktar alanı boyamadığını, dolayısıyla daha fazla boya sarfiyatının gerçekleştiğini, bu nedenle zarar ettiğini, borcuna karşılık olarak senetle ödemelerinin ve iade faturasının bulunduğunu ileri sürerek, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının düzenlediği fatura alacaklarından, davalının belgeli tahsilatlarının ve iade faturasının düşülmesi sonucunda davacı alacağının takip tarihi itibari ile 85.640,51 TL olduğu, davalının bilirkişi tarafından tespit edilen bu borç miktarına itirazının bulunmadığını beyan ettiği, davalının savunmasında ileri sürdüğü satın aldığı malların kalitesi ve niteliklerinin taahhüt edilen özelliklerde olacağına dair taraflar arasında sözleşme yapıldığını usulünce kanıtlayamadığı, birleşen dava yönünden ise davacı/birleşen davanın davalısının adli yardım talebinin yerinde görülmediği, harç ve giderlerin ikmali için davacıya verilen süreye rağmen harcın ikmal edilmediği, bu nedenle 13.03.2013 tarihli ön incelemede davanın işlemden kaldırıldığı, bu kararın davacıya 04.02.2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen süresinde harcın yatırılmadığı ve davasını da yenilemediğinden, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği gerekçeleriyle asıl davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 85.640,51 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davacı yararına icra inkar tazminatına, birleşen dava yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosyada davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin asıl davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan fiyat sirkülerinde malzemelerin 1 m² alandaki sarfiyat miktarları gösterilmiştir. Davalı, malzemenin taahhüt edildiği gibi belirtilen kadar alanı boyamadığını savunmuştur. O halde mahkemece davalının bu savunması yönünden yeterince araştırma yapılmayarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte davalı-birleşen dosyada davacı davalı vekilinin asıl davaya yönelik öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle asıl davaya ilişkin hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.