MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığını, takip dayanağı bononun teminat için davalıya verildiğini, takipten önce bono bedeline mahsuben toplam 39.200 TL, takipten sonra 9.992 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, davalıya bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, iddia edilen ödemelerin takip dayanağı bonoya ait olmadığını savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip tarihi itibarıyla davacının toplam 19.334,87 TL davalıya borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, takipten sonra davadan önce yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce mahsubuna, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline, davalıların tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Menfi tespit davasında dava tarihi itibariyle tarafların borç-alacak durumlarının belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Hüküm kısmında dava tarihinden önce yapılan ödemelerin de icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiğinin bildirilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.