MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ile davacı vek.Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ile avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında verilen vekaletnamedeki inşaat işlerinin yapımı hususunda anlaşma bulunduğunu, bu ilişkinin teminatı olarak davalılara verilen boş senedin doldurularak takibe konulduğunu, müvekkilinin yaptığı işler nedeniyle alacağının bulunduğunu belirterek, müvekkilinin takip konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 54.991,10 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacının senedin teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı delil sunamadığı, davalıya yemin teklif etmediği, dosyaya sunulan mimari belgelerin senedin teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığı, bu nedenle tanık dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.... 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HUMK'nun 388’inci (HMK m.297), maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararının denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Davacı yan 150.000 TL. bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 54.991,10 TL. alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile iş bu menfi tespit ve alacak davasını açmıştır. ... ve yasal zorunluluklara rağmen, mahkemece verilen kararda menfi tespit talebine ilişkin gerekçeler yazıldığı halde, davacının alacak talebine ilişkin HUMK'nun 388’inci (HMK m.297) maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.