Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15178 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4207 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine icra takibine konu edilen çekin dava dışı 3. kişi tarafından bankaya ibraz edildiğini ve karşılıksız çıkması nedeniyle arkasının yazdırıldığını, davalının takibe konu ettiği çekte herhangi bir cirosunun ya da ilgisinin bulunmadığını, çekin ibraz edilip arkası yazdırıldıktan sonra cirosunun mümkün bulmamasına ve davalı tarafın yazılı alacağın temliki sözleşmesi ibraz edemediğine göre davalının yetkili hamil olmasının mümkün bulunmadığını iddia ederek, müvekkilinin bahsedilen çeke dayalı yapılan icra takibinde davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, takibe konu çekin ... namına yazıldığını, ... tarafından ciro edilerek ...'a verildiğini, ... tarafından da ...'a verildiğini,...tarafından bankaya ibraz edildikten sonra karşılıksız çıkması üzerine...'a geri verildiğini, ... tarafından da müvekkiline devredildiğini, ...'in ciro sillilesindeki imzası nedeniyle TTK 808 maddesi nedeniyle sorumlu olduğunu, beyaz ciro ile elde edilmiş bir çekin imzalanmadan başkasına devrinin mümkün olduğunu, çeki bu şekilde elinde bulunduran kişinin de yasal hamil sayıldığını, TTK 793. maddesine göre müvekkilinin alacağın temliki hükümlerine göre de yasal hamil olarak icra takibinde alacaklı olduğunu, çek borcunun ödenmediğini, davacının kötü niyet tazminatı talebinde de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ciro silsilesinde isminin geçmediği, çekin karşılıksız şerhi yazıldıktan sonra ciro yoluyla devredilemeyeceği, ancak alacağın temliki hükümlerine göre devrinin mümkün olduğu, alacağın temliki anlaşmasının yazılı şekilde yapılmasının hem geçerlilik hem de ispat şekli olduğu, davalı tarafça alacağın temlikine ilişkin bir yazılı delil ibraz edilemediği için davalının yetkili hamil olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Senedi elinde bulunduran davalının alacaklı olduğunu ispatlayamaması kötüniyetli takibe geçtiğine karine teşkil etmeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde tazminata karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.