Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15118 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11975 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/02/2014NUMARASI : 2013/313-2014/128Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, 04/07/2012 tarihinde Adana İcra Müdürlüğü'nde davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak yaptıkları takipte davalının yetki itirazında bulunduğunu, yetki itirazının kabulü üzerine icra takibine K.Maraş 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5042 sayılı dosyasından devam edildiğini, davalının bu icra dosyasından yeniden ödeme emri gönderilmeden önce müvekkiline olan borcun asıl alacak kısmını ödeyip, verdiği borca itiraz dilekçesinde Kahramanmaraş İcra Müdürlüğünce kendilerine ödeme emri tebliğinden önce ödeme yaptıklarından borçlarının olmadığını belirterek itirazda bulunduklarını, oysa takibe konu olan borcun sadece asıl alacak kısmının ödendiğini, davalının vadesinde ödenmeyen borcun masrafları, icra takip masrafları ve vekalet ücretini ödeme zorunluluğunun olduğunu, davalının takip yapılmasına sebebiyet verdiğini ve bunu ikrar ederek takip açıldıktan sonra müvekkili şirkete ödeme yapmış olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, icra vekalet ücreti, takip sonrası faiz, icra giderleri ve icra tahsil harcının hesaplanarak bu miktarlar kadar takibin devamı ile davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının bu davayı Tüketici mahkemesi sıfatıyla açtığını, oysa görevli mahkemenin genel mahkemeler olup Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, cari hesaba dayalı takibe konu borç için müvekkil şirketin temerrüde düşürülmediğini, cari hesap kat edilmeden yapılan icra takibinin kabul edilemeyeceğini,icra dosyasının yetkisizlikle geldiği K.Maraş 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5042 sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin yetkisiz Adana İcra Müdürlüğündeki ödeme emrinin fotokopisi olup üzerinde K.Maraş 1. İcra Müdürlüğünün kaşesi bulunduğunu,oysa yetki itirazı üzerine duran takiplerde borçluya yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri gönderilmesi gerektiğinden bunun usule aykırı olduğunu, müvekkilinin ödeme emri gelmeden önce borçlarını ödeyerek kapattığını, bu nedenle borcu ödediğini bildirerek takibe itiraz ettiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, Adana İcra Müdürlüğü' ndeki icra dosyasında borca ve yetkiye itiraz üzerine K.Maraş 1. İcra Müdürlüğü' nün 2012/5042 sayılı dosyasından takibe devam edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre, 06/11/2012 tarihinde ödeme emri gönderilmeden davalı tarafından ana borcun tamamının ödendiği, davacının davalıdan icra takibi nedeniyle bakiye 3.483-TL alacağının kaldığının belirtildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun K.Maraş 1. İcra Müdürlüğü'ne ait 2012/5042 sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin takip tarihi itibariyle 3.483-TL asıl alacak üzerinden devamına, geri kalan miktar yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinin sonuç ve talep bölümünde, "...itirazın iptaline, vekalet ücreti, takip sonrası faiz, icra giderleri ve icra tahsil harcının hesaplanarak bu miktarlar kadar takibin devamına..." talebinde bulunulmuştur. Buna rağmen, mahkemece hüküm kısmının 1. bendinde "Davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, davalı borçlunun K.Maraş 1. İcra Müdürlüğü'ne ait 2012/5042 sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin takip tarihi itibariyle 3.483-TL asıl alacak üzerinden devamına, geri kalan miktar yönünden takibin iptaline..." şeklinde hüküm oluşturulmuştur. Dava dilekçesinde asıl alacak ile ilgili bir talep bulunmadığı halde, mahkemece asıl alacağa ilişkin hüküm kurulması, 6100 sayılı HMK' nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırılık oluşturduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş, taleple bağlı kalınarak araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.