MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, davalı vekilinin duruşma isteminin miktar itibariyle reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen 19.03.2014 tarihli ilk hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 25.09.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan 2014/11567 E.- 2014/14126 K. sayılı bozma ilamında "...Taraflar arasında takip ve dava konusu alacağın dayanağı 10.05.2006 tarih 1.000.000 YTL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu' nun 484 maddesi uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerliliği, yazılı olmasına ve kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın sözleşmede belirlenmiş olması koşuluna bağlıdır. Takip dayanağı 10.05.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinde kredi limitinin 1.000.000 YTL olduğu açıkça gösterilmiş olup, 12/04/1944 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın mevcudiyeti anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, kredi limitinin aynı zamanda kefalet sorumluluğunu belirlediği düşünülerek bir karar vermek gerekirken kefilin sorumlu olduğu miktarın belirlenmediği şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulması doğru değildir.." denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı yanın, davacı banka tarafından Ziyaret ...'ne kullandırılan 1.000.000 YTL lik kredide kefil sıfatını taşıdığı, Borçlar Kanunu' nun 484. maddesi uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı olmasına ve kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın sözleşmede belirlenmiş olması koşuluna bağlı olduğu, takip dayanağı olan 10/05/2006 tarihli genel kredi sözleşmesinde kredi limitinin 1.000.000-YTL olduğunun açıkça gösterilmiş olup, buna göre kefilin yani davalının sorumlu olacağı belirli bir miktarın mevcudiyetinin ortada olduğu, bu itibarla davacı yanın açtığı davada haklı olduğu, davalı yanın icra takibine yaptığı itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, davalı tarafın... İcra Müdürlüğü'nün 2011/1574 sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, takip talebindeki asıl alacağın %20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacı banka vekilinin temyiz itirazlarına gelince; icra takip tarihi 18.04.2011' dir. İcra takip tarihi itibarıyla İİK'nun 68. maddesi uyarınca verilecek icra inkar tazminatının alt sınırı %40 olduğundan, mahkemece %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.