Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14884 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7511 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali ve birleştirilen alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından duruşmalı, davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davalısı vek. Av.... ile davalı-birleşen dosya davacısı vek. Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili (asıl davada), müvekkilinin davalı şirketten otomotiv sektöründe kullanılan bazı parçalar satın aldığını, ancak bu parçalardan bazılarının hatalı olması nedeniyle iki adet iade faturası kestiğini, iş bu iade faturalarının ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili (asıl davada), müvekkili tarafından ??retilen ve davacıya satılan parçaların hatalı olduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacının bu konudaki iddialarının yeterli olmadığını, davacı tarafından yapılan icra takibinde alacak miktarının 68.288,75 TL iken, dava dilekçesinde takip değerinin 79.237,94 TL olarak gösterildiğini savunarak davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyetli takip tazminatı istemiştir. Asıl davada davalı vekili 26.09.2013 tarihinde ıslah dilekçesi vererek zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Davacı vekili (birleşen davada), müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı parçalardan dolayı 28.557,00 TL alacağı olduğunu iddia ederek bu miktar alacağın 10.07.2010 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi (... Bankası’nın kısa vadeli avanslar için öngördüğü faiz) ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tarafların ticari defterleri arasındaki uyuşmazlığın asıl dava davacısı ...şirketi tarafından kesilen iade faturalarından kaynaklandığı, asıl davada davacı ... şirketi tarafından açılan davada davalının ıslah ile zamanaşımı def’inde bulunduğu, ıslah ile zamanaşımı def’inde bulunulabileceği, son fatura tarihinin 02.03.2010 tarihi olduğu, davacının bu tarihten itibaren 6762 sayılı Yasa’nın 25. maddesine göre 6 ay içinde davasını açmadığı, bu sebeple asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, birleşen davada ise davacı ... şirketinin 8 adet faturadan kaynaklı alacağını talep ettiği, birleşen dosya davalısı şirketin ticari defterlerinde bu 8 adet faturadan 7 adedinin kayıtlı bulunduğu, bu faturaların ödeme kayıtları ile kapatıldığı, ancak birleşen dosya davalısı şirketin ticari defterlerinden görünen ödeme kayıtları ile ilgili belge sunmadığı, bu sebeple birleşen dosya davacısı şirketin davalı şirket ticari defter kayıtlarında bulunan 7 adet fatura nedeniyle 27.299,98 TL alacaklı bulunduğu gerek??esiyle asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, birleşen davanın ise 27.299,98 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. (2) Birleşen dosya davacısı ....’nin temyizine gelince; dava dilekçesinde faturalardan birinin numarasının yanlış yazılmış olması maddi hataya dayalıdır. Dosyaya dava konusu olan faturalar sunulmuş olup, bu faturaların tümünün taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple mahkemece bir fatura bedelinin birleştirilen davada talep edilen alacaktan düşümü doğru olmadığı gibi, daha önce talep edilen alacakla ilgili takip yapıldığından ve takiple temerrüt oluşacağından mahkemece bu yön gözetilmeden birleştirilen davada hükmolunan alacağa talep gözetilmeden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı-birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-birleşen dosya davacısı... yararına takdiren 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacı-birleştirilen dosya davalısı ...’den alınarak davalı-birleşen dosya davacısı...’ne verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 17/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.