Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14844 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4444 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması-istirdat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacılar vekili, dava dışı Güven Karabacak’ın kullandığı krediye karşılık davacı ...’a ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, Haziran 2006 tarihinde kredi alan ... ile ilgili olarak ... tarafından ortaklığın sona erdiğinin bankaya bildirildiğini, alınan kredi borcunun ödendiğini, ipoteğin terkini talepli ihtarname çekildiğini buna rağmen Haziran 2006 tarihinden ve ortaklığın bitmesinden sonra müvekkillerinin iradesi dışında verilen kredi ile ilgili olarak ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili cevabında, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı bankanın... Şubesinin davalı olarak gösterilemeyeceğini, davacılardan ...’un dava konusu ile bir ilgisi olmadığını, müvekkili banka ile dava dış... arasında akdedilen kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza koyduklarını, ayrıca davacılardan ...’a ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, davalı bankanın kullandırılan krediden kaynaklanan alacağının sona ermediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davacılar vekili 09.12.2012 tarihli dilekçe ile davalı bankanın satış tehdidi altında müvekkilinden 82.709,00 TL tahsil ettiğini, dava tarihi itibariyle borcun 15.251,00 TL olup, fazla alınan bedelin istirdadına, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde 50.000,00 TL’den fazla alınan bedelin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddine,... Şubesine karşı açılan davanın, bu davalının taraf ehliyeti olmaması nedeniyle reddine, davacı ...’un ipoteğin fekki davasının konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2013/11230 E., 2013/16836 K. sayılı ve 31.10.2013 tarihli bozma ilamında ''Dava konusu ipotekli taşınmazın... ilçesinde bulunduğu dosya içeriğindeki ipotek akit tablosunun tetkikinden anlaşılmıştır. HUMK’nun 13 (HMK’nun 12) maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davalar, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Anılan yetki, kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re’sen gözetilir. İpoteğin fekki talebi taşınmazın aynına yönelik bir talep olduğundan bu talep yönünden somut olayda yetki hususu gözetilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ' denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacılar tarafından .... yanında ... Şubesi de davalı gösterilmiş olup, şubelerin merkezden ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmadığı, ipotek verilen taşınmazın sahibinin davacılardan ... olduğundan diğer davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılıp, dava istirdat davasına dönüştürüldüğünden ipoteğin fekki davasının konusunun kalmadığı, davacı ...’un 50.000,00 TL limitli verilen ipotek yanında ipotek resmi senedinin 5. maddesi nedeniyle ayrıca ipotek limiti miktarınca müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla da sorumlu olduğu, yine genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığı ve henüz kredi borcu tamamen kapatılmadığından davacı ...’un istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddine... Şubesine karşı açılan davanın, bu davalının taraf ehliyeti olmaması nedeniyle reddine, davacı ...’un ipoteğin fekki davasının konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, istirdat talebinin reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.