MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkilinden haricen tahsilat yapıldığını, takibe karşı ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmış oldukları menfi tespit davasının kabul edildiğini, bu kararın temyiz aşamasından geçerek Yargıtay'ca onandığını, kesinleşen mahkeme kararı uyarınca tahsilat haksız olmakla beraber, haricen yapıldığından davaya istirdat davası olarak devam edilemediğini ve ayrı bir icra takibi başlatmak zorunda kaldıklarını, davalının haksız yere borca kısmen itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dosyasına mahsuben haricen tahsil edilen 33.450 TL'nin masraf ve faiziyle birlikte takip dosyasına yatırıldığını, davalının borca ticari faiz uygulayarak fazladan 27.823,53 TL talepte bulunduğunu, borç bonoya bağlı bir borç olmayıp, tahsil edilen bedelin iadesi olduğundan yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve t??m dosya kapsamına göre, davalının ana paraya bir itirazı olmayıp itirazın, işlemiş faize yönelik olduğu, davacı her ne kadar ticari faiz talep etmiş ise de, borç haksız tahsil edilen paranın iadesi istemine ilişkin olup ticari bir borç olarak kabulünün mümkün olmadığı, bilirkişi tarafından yasal faiz oranı gözetilerek düzenlenen raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu, borç hesabının yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gözetildiğinde icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/105 esas sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 33.450 TL asıl alacak, 14.741,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.191,70 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava icra takibinden dolayı işlemiş faiz alacağı ve faiz oranına karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup davacı , davalıya ödeme yaparken de avans faiz oranı üzerinden hesaplanan işlemiş faiz alacağını ödemiştir. Bu durumda davacı da, ödeme tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmak suretiyle işlemiş faiz isteminde bulunabilir. Mahkemenin yasal faiz uygulanması yönündeki hükmü bu nedenle doğru olmadığı gibi işlemiş faiz alacağının likit belirlenebilir olması gözetilerek takip tarihi itibariyle toplam işlemiş faiz alacağı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir. Kabule göre de, davalı borçlu tarafından yalnızca işlemiş faiz alacağına itiraz edilmişken hüküm fıkrasında asıl alacağa yer verilmek suretiyle infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması da doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına, BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde iadesine, 16/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.