MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında nakliye anlaşması yapılarak taşıma ücretinin peşin ödendiğini, ancak davalının malları müşteriye teslim etmediğini davacının yurt dışındaki müşterisi ile ticari ilişkisinin bozulmaması için davalıya 7.000,00 TL ödediğini ve 31.10.2013 ve 30.11.2013 vade tarihli toplam 13.000,00 TL lik iki adet bono verdiğini, yapılan ödeme ile teslim edilen senetler karşılığı davalı yanca 02.10.2013 günlü belgenin düzenlenerek verildiğini, bundan sonra malların davalı tarafından yurt dışındaki müşteriye teslim edildiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığının davalı kayıtlarıyla da sabit olduğundan davacıların davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek, ödenen 7.000,00 TL nin istirdadına, senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu bonoların nakden alınan bedel karşılığında düzenlendiğini, bedelin alınmadığının yazılı olarak kanıtlanması gerektiğini, bonodaki ikinci imzanın davacı asilin kefaleti nedeniyle atıldığını,gerçek kişi davacının davacı şirketin yetkilisi olduğunu, davacı tarafından sunulan yazışmada davacı şirket ile dava dışı şirketin borçlarının bildirildiğini, müvekkilinin taşımaya konu malı keyfi şekilde teslim etmemesinin söz konusu olmadığını, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, davacı tarafından kendisine yapılan ödeme karşılığı mal veya hizmet teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini, bu tür bir kanıtın sunulmadığının anlaşıldığı, taraf defterlerindeki kayıtlara göre davacı şirketin talep konusu ödeme ve bonolar dışında davalı şirkete borcunun bulunmadığının sabit olduğu, bu durumda dava konusu ödemelerin dava dışı şirketin borcuna karşılık davacıdan alındığı kabul edilmesi gerektiği, gerekçesiyle davacıların davalıya bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, yersiz yapılan ödemenin istirdadına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava bonolara dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup, bu nedenle davacı bonoların avans karşılığı verildiğini ve bedelsiz olduğunu yazılı delillerle ispatlaması gerekir. Bilirkişi tarafından davacının ticari defterleri incelenerek rapor düzenlenmiş olup, davacının defterlerinde bonoların avans olarak verildiği yazılı olması, tek başına bonoların avans olarak verildiğinin ispatı olmadığı gibi davacı ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmaması nedeniyle davacı lehine delil teşkil etmez. Diğer yandan mahkemece incelenen ticari defterlerin davalıya ait olduğu yönündeki kabulü, bilirkişi raporu ile dosya içeriğine uygun değildir. Bu nedenle ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.