Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14681 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4208 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 11/11/2014NUMARASI : 2014/1-2014/150Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan genel tarımsal kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandığını, bankanın müvekkiline herhangi bir hayat sigortası poliçesi imzalatmamış bulunmasına rağmen 2 yıllık hayat sigortası primi olarak 4.900,00 TL bedel talep ettiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, müvekkilinin bu miktarda davalıya borçlu olmadığının tespit edilerek, tüm kredi borcunun muaccel olmaması bakımından bankaya ödenen 4.900,00 TL'nin istirdatına, alınacak bilirkişi raporunda tespit edilecek hayat sigortası priminin davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, bankanın kredi risklerini belirli koşullarda bertaraf etmek adına davacı A.. Ş..'e bu krediyi hayat sigortası kapsamında kullandırdığını, bu hususun kredi sözleşmesinin 12.6 maddesinde anlatıldığını, ödeme planı dökümünde belirtildiği üzere her yıl hayat sigortası poliçesinin takvim yılı başından itibaren yenilendiğini, 02/12/2013 vade tarihli ödemenin zamanında yapılmadığından müşterinin telefon ile aranarak ödeme konusunda bilgilendirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre uyuşmazlığın önce sigorta hukukuna göre değerlendirilmesi ve husumetin sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, "Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesinden" kaynaklanmakta olup, 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca mutlak nitelikte ticari dava vasfındadır. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilir. Somut olayda Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.