Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14542 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4675 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki istirdat davasının Dairemiz Bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Dava, vade farkı faturalarına istinaden başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamında; davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, taraflar arasında vade farkı uygulanmasına ilişkin teamül bulunup bulunmadığının saptanması amacıyla tarafların ticari defterlerinin konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla araştırılıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde belirlenmesi gerektiği, ayrıca, menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşen alacak için karar kesinleşmeden ihtiyati haciz talep edilemeyeceği belirtilmiştir. Mahkemece, Dairemiz Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere, bozma sonrası alınan ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında vade farkı uygulanmasına ilişkin sözleşme bulunmadığı gibi bu yönde bir teamül de oluşmadığı, bu durumda davalı tarafın davacıdan vade farkı alacağı talep edemeyeceği, o halde davacının icra takip dosyasında borçlu olmadığı, ancak davacının icra takip dosyasında alacaklıya 973.084,17 TL ödeme yaptığı, menfi tespit davası olarak açılan iş bu davanın İİK'nın 72/6. md. hükmü uyarınca kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü, davacının icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı bu miktarı davalılardan istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takip dosyasında davalılara borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına ödenen 973.084,97-TL'.sının davalılardan geri alınarak davacıya ödenmesine, davalıların asıl alacağın (750.000,00-TL) % 40 'ı oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Mahkemece davacı yararına İİK'nın 72/5. maddesi uyarınca, davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takip yapıldığı gerekçesiyle kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ise de; temlik alan davalı ... iş bu dava konusu alacağı takipten önce diğer davalıdan temlik almıştır. Davalı ... davacı hakkında takip yapan firma iken, diğer davalı ... takipten önce alacağını diğer davalıya temlik ettiğinden davacı hakkında ilamsız icra takibini yapan davalı taraf değildir. O halde, İİK'nın 72/5. maddesi hükmü uyarınca davalı-temlik eden... davacı hakkında icra takibini yapmadığına göre, onun aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, somut olayda davalı-temlik alan ... faturalar üzerindeki geç ödeme halinde vade farkı alınacağına dair kayıttan hareketle davacı hakkında iş bu dava konusu vade farkı alacağına dayalı ilamsız icra takibini başlattığına göre, haksız ve kötü niyetli olarak davacı hakkında icra takibi yaptığı kabul edilemez. Bu durumda, İİK'nın 72/5. maddesinde düzenlenen koşullar oluşmadığı halde davacı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.