Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14522 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5340 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, dava dışı ... ile müvekkili arasında imzalanan 20/07/2011 tarihli kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine asıl borçluya ve kefillere ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhinde icra takibi başlatıldığını,davalının haksız yere takibe konu 24.173,88TL temerrüt faizine ve faiz oranına itiraz ederek takibin kısmen durmasına neden olduğunu iddia ederek, ...İcra Müdürlüğü'nün 2013/822 esas numaralı dosyasına yapılan haksız kısmi itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir.Mahkemece, yapılan yargılamada, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporuna göre, davacı bankanın 22/10/2012- 30/07/2013 tarihleri arasında toplam 51.977,05 TL temerrüt faizi alacağının bulunduğu, davacının %72 oranında faiz talebinde haklı olmadığı, davacı bankanın 22/10/2012- 31/12/2012 tarihleri arasında yıllık %30, 01/01/2013-31/12/2013 tarihleri arasında yıllık %35 , 01/01/2014- 31/12/2014 tarihleri arasında yıllık %27,50 temerrüt faizi talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 4.834,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemenin hüküm fıkrasının 1.bendinin ilk cümlesinde, davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilerek davalı hakkında yıllık %72 oranında temerrüt faizi uygulanması sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulduğu halde 1.bendin 2.cümlesinde, davacının yıllık %72 üzerinden temerrüt faizi talep edemeyeceği belirtilip, takip talebinde işlemiş faiz 12/07/2013 – 29/07/2013 tarihleri arası için istendiği halde, davalı aleyhine daha eski tarihten başlanarak değişik faiz oranları uygulanması gerektiğinin tespitine karar verilmek suretiyle infazı mümkün olmayacak ve kendi içinde çelişkili olacak şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş ve yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş, gerektiğinde ehil bilirkişilerin bulunduğu yerdeki mahkeme istinabe edilmek suretiyle dosyanın konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilip hükme esas alınacak nitelikte bir bilirkişi raporu alınarak, ticari işlerde TBK'nın temerrüt faizini sınırlandıran hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığına da dikkat edilerek dosya içeriğine ve oluşa uygun, icra edilmesinde tereddüt doğmayacak şekilde bir karar vermekten ibarettir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.