MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 27/11/2013NUMARASI : 2013/87-2013/628Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin hamili bulunduğu iki adet çeke ait güvence bedellerinin davalı yanca ödenmemesi üzerine bu tutarların tahsiline yönelik aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu iki çek aslını müvekkili banka şubesine ibraz eden davacının çek güvence bedellerini kabul etmediğini ve bu nedenle çek asıllarının kendilerine iade edildiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, takibe dayanak çeklerin arkasında davalı bankanın ödemekle yükümlü olduğu güvence bedelinin davacı yanca kabul edilmediğine ilişkin şerh bulunması haktan feragat anlamına gelmeyeceği, böylece o an yasal güvence bedelini almaktan kaçınan hamilin daha sonra bankaya müracaat ederek bu bedeli isteyebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaliyle takibin 2.000,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, hükmolunan tutarın %20'si oranında 400,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı bankanın 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun'un 4814 sayılı Yasa ile değişik 10.maddesi hükmü gereğince ödeme yükümlülüğünün doğması için çek aslının onaylı fotokopisi verilmek üzere çek aslının davalı bankaya ibrazı gerekmesine, davacının talebinin kanunda belirtilen bu usule uymadığından doğrudan icra takibi yapmasının yerinde olmadığı (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02/06/2010 gün ve 2010/19-251 Esas, 2010/301 Karar) gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.