Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14117 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12324 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin yapılan incelemesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile borçlu arasındaki ticari ilişki nedeniyle toplam 876.190,43 TL alacaklı olduklarını, 11.11.2015 tarihli ihtarname ile alacağın ödenmesinin istendiğini, yapılan kısmi ödeme sonrasında 247.209,43 TL alacak kaldığını, borçlunun mal kaçırmaya yönelik eylemleri bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, alacağın varlığı ve miktarının açılacak alacak davasında tespit edilebileceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 258/1 maddesine göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için “mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağın varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmemesi” şeklinde bir koşul da kanunda öngörülmemiştir. Aksine, ihtiyati hacze konu her alacağın, kural olarak İİK'nun 264. maddesi kapsamında itirazın kaldırılmasına veya itirazın iptali davasına ya da menfi tespit-istirdat davasına konu olması kanunda öngörülen bir olasılıktır.İİK'nun 257. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borçlunun alacaklısı ihtiyati haciz isteyebilir. Somut olayda ihtiyati haciz isteyen ... arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan hesaba yönelik 11/11/2015 tarihli ihtarname gönderilmiştir. Bu durumda mahkemece, ihtiyati haciz koşularının varlığı gözetilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şeklide karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.