Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14101 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16653 - Esas Yıl 2014





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ: İstanbul(Kapatılan) Anadolu 11. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 17/04/2014NUMARASI : 2013/141-2014/162 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılardan Ö........ vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi ve davacı vekilince temyize cevapla birlikte duruşma istemesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. G...... B...... ile davalılardan Ö..............Şti. vekili gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, davalılardan Ö...............Şti’nin müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, takibe konu bonoda müvekkiline atfen atılan imzaların müvekkili şirketin yetkilisi olan C.G.D........’a ait olmadığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, takibin kötüniyetli olarak başlatıldığını, müvekkili ile bonoda lehtar olan diğer davalı S.............Şti. arasında takibe konu bononun düzenlenmesine sebep olacak hukuki bir ilişki bulunmadığını, yaptıkları araştırmada takip ve bu davanın konusu olmayan bir kısım bonoların müvekkili şirketin eski genel müdürü olan C..S.. ve davalı S... yöneticileri tarafından müvekkili şirketin bilgisi haricinde kullanılıp kötüniyetli biçimde ciro edilerek tedavüle sokulduğunun tespit edildiğini belirterek, müvekkilinin takibe konu borçtan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı S..............Şti. vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı Ö.........Şti. vekili, şahsi def’ilerin iyiniyetli hamil konumunda olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı S..............yetkilisinin C.savcılığında verdiği ifadesinde, takibe konu bononun da aralarında bulunduğu yedi adet bononun 24.10.2006 tarihli sözleşme uyarınca yapılacak işler karşılığı kendilerine verildiğini beyan ederek senedin ihdas sebebini talil ettiği, davalı S.. tarafından alacaklarına dayanak gösterilen sözleşme aslının ibraz edilemediği, kaldı ki dava konusu senedin tanzim tarihinin 20.10.2005 olduğu, yine davacıya sözleşme konusu hizmetin verildiğinin kanıtlanamadığı, böylelikle senedin bedelsiz olduğunun sübuta erdiği, davalı Ö.............Şti. vekilinin senedin müvekkili şirket yetkilisi K...Ç... tarafından davalı S......... yetkisi olan B..K....... verdiği borç nedeni ile alındığını, davalı şirketler arasında ticari ilişki bunmadığını beyan ettiği, oysa senedin davalı S........Şti. tarafından diğer davalı Ö............. Şti.’ne şirket kaşesi ile cirolandığı, yine senedin davalı Ö......... Şti’nin ticari defter ve belgelerinde kaydının bulunmadığı, bu itibarla davalı Ö.......... Şti’nin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takibe konu bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve davalı Ö................ Şti'nin %40 oranında kötüniyet tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalılardan Ö......... vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılardan Ö.............Şti. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan Ö.............Şti'nden alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcın temyiz edenden alınmasına, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.