Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14058 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 332 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan... adına kayıtlı bulunan taşınmazın intifa hakkını 16.02.2005 tarihinden başlamak üzere 15 yıl süreyle aldığını ve sözkonusu taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak işletilmesine yönelik olarak dava dışı şirket ile bayilik ve işleticilik sözleşmesi imzaladığını, davalılardan ...'nin ise intifa hakkına konu taşınmazı 2011 yılında diğer davalıdan satın aldığını ve sözkonusu taşınmazın şimdiki maliki olduğunu, Rekabet Kurulu'nun 12.03.2009 tarihli bildirimi ile kira/intifa sözleşme sürelerinin 5 yılla sınırlanması üzerine müvekkili ile taşınmazın önceki maliki olan ... arasındaki intifa sözleşmesinin beş yılı aşan sürelerinin geçersiz kılındığını, bu nedenle müvekkilinin bayilik sözleşmesinin sona erdiğini dava dışı şirkete ihtar ettiğini, ayrıca ...ildirilerek tapudan terkin edilmesine yönelik vekaletname gönderildiğini, müvekkilinin işleticilik ilişkisinin devam edeceğine güvenerek davalının maliki olduğu taşınmaz üzerinde bulunan istasyonun kanopi, taban saha betonu ve tesisat işlerinin yapımı için 16.05.2005 tarihli fatura ile 63.559-TL+KDV'yi ödediğini, davalıların gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ait olmak üzere peşinen sağladıkları yatırım bedellerine ilişkin kazanımları müvekkili şirkete iade etme yükümlülüklerinin olduğunu belirterek, 30.10.2010 tarihi itibarıyla güncellenmiş toplam değeri olan 95.577-TL+KDV'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, alacak iddiasının da reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili; müvekkili şirketin sözkonusu taşınmazı satın alma tarihinde taşınmaz üzerinde herhangi bir ayni hakka ilişkin şerh bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ile dava dışı ... arasında 05.05.2006 tarihinde bayilik ve işletmecilik sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında davacının 16.05.2005 tarihinde 88.500-TL'lik yatırım bedelini içerir faturayı dava dışı anılan bayi şirket adına düzenlediği, davacı şirket lehine dava konusu taşınmazda intifanın kurulduğu 16.02.2005 tarihinde her iki davalı şirketin de bu taşınmazın maliki olmadıkları, dolayısıyla davacının davasını intifanın kurulduğu tarihte taşınmazın maliki olan dava dışı ...'e yönlendirmesi gerektiği, kaldı ki davacı iş bu yatırımları işin gereği olarak ve işin devamı süresince kullanılmak üzere mecburen yapması gerektiğinden, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi sebebiyle talepte bulunmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin davalı ...'ne yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacı vekilinin davalı ...cının talepleri arasında sabit yatırım bedeli de bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazda davacı tarafça yapılan ve halen kullanılmakta olan sabit yatırımların neler olduğu saptanarak davalı tarafın bu yatırımlardan yararlandığının ve bu sabit yatırımların taşınmaza değer kattığının tespiti halinde, bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı ile birlikte davalı ...üzerinde kayıtlı olduğu sırada, intifanın terkin edilerek diğer davalı ....'ne 29.07.2011 tarihinde satış suretiyle geçtiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yazılı ilkeler uyarınca diğer davalı ... davacıya karşı sorumlu olmayacağından, ...'nin sorumlu olduğu kabul edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ... hakkındaki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yönünden hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.