Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14042 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1383 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili; davacı ile davalı şirket arasında 31/05/2012 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin bayilik sözleşmesi olarak adlandırılmasına rağmen tek satıcılık sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 8. maddesine aykırı olarak Yalova'da bulunan Bahçeşehir Kolejine davalının başka bir bayisi veya dava dışı ...'da bulunan üçüncü kişi firma olan ...Kırtasiye tarafından mal satışı gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, bu hususun davalı şirkete birçok defa bildirilmesine ve mağduriyetin giderilmesinin talep edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir adım atılmadığını, davalı şirkete ihtarname gönderildiğini ancak sonuç alınamadığını, bu sebeple sözleşmenin haklı sebeplerle feshi şartlarının oluştuğunu, müvekkilinin ... Kolejine doğrudan ürün tanıtım ve satış fiyatlandırmasına ilişkin çalışma yaptığını, bu amaçla asgari siparişler hesaplanarak davalı şirkete toplam 30.000,00 TL tutarında üç adet çekin verilerek ürün siparişinde bulunulduğunu, ancak başka firma olan Kaya Kırtasiye tarafından ürün satışı gerçekleştirildiğinden ... kolejine ürün satışı yapılamayıp söz konusu çek meblağı karşılığında davacı şirketçe gönderilen malların satılamadığını, bu durumda sözleşmenin 11.maddesi gereğince ürünlerin iade edilip sözleşmenin feshi hakkına sahip olduklarını ileri sürerek, taraflar arasında yapılan 31/01/2012 tarihli sözleşmenin belirtilen nedenlerle feshi ile sözleşmenin 8/b maddesinde belirtilen 10.000 ... cezai şartın davalıdan tahsiline, her biri 10.000 TL bedelli olan üç adet çekin veya çek toplamları olan 30.000 TL nin davacıya iadesine ve davalı şirketten satın alınan 30.000 TL tutarındaki ürünlerin davalıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin konusunun, davalı tarafından ithalatı ve üretimi yapılmakta olan ürünlerin Yalova ili sınırları içindeki bayiliğinin davacı tarafından gerçekleştirilmesi olduğunu, ... ili ve sınırları dahilinde başka bir bayilik verilmeyeceğine dair bir hüküm bulunmadığını, ... ili ve ilçelerinde hiçbir satıcıya, son tüketiciye veya kuruma satış yapılmadığını ve bayilik verilmediğini, davacının tüm iddialarının asılsız olduğunu, sözleşmenin 8. maddesinde Yalova ilindeki üçüncü şahısların davacı yerine davalıdan ürün aldıkları takdirde fatura bedeli üzerinden % 15 primi davalının davacıya ödeyeceğinin belirlendiğini, davalının bölgede başka bir firmanın satış yapmayacağına dair taahhüdü olmadığını ve başka bir satıcıyı fiziken engellemesinin mümkün olmadığını, ...mal aldığı Kaya Kırtasiyenin kendi bayileri olmadığını, sözleşmenin 10. maddesinde belirtilen fesih şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında yapılan 31/05/2012 tarihli bayilik sözleşmesinin davacıya Yalova ili sınırları dahilinde tek satıcılık yetkisi verdiği, davalının internet ortamında dava dışı Kaya Kırtasiye’nin bayisi olduğunu belirtmesinin kendisini bağladığı, davalının sözleşme ile üçüncü kişilerin davacının bölgesine satış yapmayacakları yönünde taahhütte bulunduğu, yapmaları halinde davalı tarafından yaptırım uygulanacağının belirtildiği, bunun da 3. kişinin fiilini taahhüt olduğu, bu sebeple davalının, ... yapmış olduğu satıştan sorumlu olduğu, ... satışının aktif satış şeklinde olduğunun davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle, bayilik sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edildiği iddiasının ispat edilememiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, 10.000 USD cezai şartın yanı sıra toplam 30.000 TL tutarındaki çekinde iade edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda red kararının yanı sıra harcı yatırılmayan 30.000 TL tutarıda müddeabihe dahil ederek vekalet ücreti takdir edilmiş ise de, harçlar yasasına göre harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamayacağından, öncelikle dava konusu yapılan 30.000 TL yönünden de harcın tamamlatılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.