Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2011/701-2013/473Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne dair verilen hükmün davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı gübre ve zirai ilaçlara karşılık tanzim ve vade tarihi olmayan 3.700,00 TL bononun teminat amaçlı olarak verildiğini, müvekkilinin muhtelif tarihlerde yapmış olduğu ödemelerle davalılara olan borcunu ödediği halde tanzim ve vade tarihi sonradan eklenmek suretiyle müvekkili aleyhine icra takibine geçtiğini ileri sürerek, bedelsiz kalan senet sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, icra takip dosyasının alacaklısı M.. B.. olup, müvekkili şirket alacaklı olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ödeme iddiasını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiğini, davacının ibraz ettiği ödeme makbuzlarıyla dava konusu senedin bir ilgisinin bulunmadığını, yasaya göre açık bononun düzenlenebileceğini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporda, senet üzerindeki yazıların birden fazla fiziki kalemlerle yazılmış olduğunun, ancak yazı yaş tayini yapılamadığının belirtildiği, 2010 yılı Denizbank ekstreleri incelendiğinde, davacı-borçlunun davalı-alacaklılara 26/01/2010 tarihinde 2.400,00 TL ve 25/06/2010 tarihinde 2.400,00 TL olmak üzere toplam 4.800,00 TL ödeme yaptığı, davacı- borçlunun davalı alacaklılara 11/12/2009 tarihinde 1.000,00 TL ve 26/01/2010 tarihinde 2.178,00 TL olmak üzere toplam 3.178,00 TL tahsilat makbuzuyla ödediği, davacının davalılara toplam 7.978,00 TL ödeme yaptığının anlaşıldığı, alınan bilirkişi raporunda davalı-alacaklıların davacı-borçlunun kendilerine başka borcu olduğuna dair herhangi bir belge sunmadıkları, davacı-borçlunun borcunu ödediğinin bildirildiği, bu durumda takibe konu bononun davalı yanca sonradan doldurulduğu, davalının kötü niyetli takip yaptığı, davacının davalıya borcunun bulunmadığı, keşideci ile lehdar arasındaki hukuki ilişkinin ispat edilemediği gerekçesiyle ispatlanan davanın kabulüne, icra takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluştuğundan icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacının borçlusu, davalı M.. B..'ın lehtarı olduğu icra takibine senet bedelinin ödendiği iddiasıyla İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava ve takip konusu bonoda malen kaydı bulunmakta olup, davacı senedin borçlusu, davalı M.. B.. lehtarı ve takip alacaklısıdır. Davalı şirketin ise senette ve takipte bir sıfatı yoktur. Bu durumda mahkemece, davalı şirket vekilinin husumet yönünden itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan, davacı ödemelerin takip konusu senede ilişkin olduğunu iddia etmiştir. Davacı tarafından uyuşmazlık konusu senede istinaden yapıldığı iddia olunan tüm ödemelerin takip konusu 05.09.2010 tanzim ve 10.04.2011 vade tarihli senedin tanzim tarihinden öncesine ait olduğu halde Mahkemece bu ödemelerin senede yönelik olduğunun kabulü de isabetsizdir. Kaldı ki, senet tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sy. TTK'nın 592. maddesi hükmü uyarınca, sonradan doldurulmak kaydıyla senet tanzim ve vade tarihi olarak açık senet düzenlenmesi mümkündür. Davacı senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu HMK'nın 200. maddesi hükmü uyarınca usulüne uygun yazılı delille ispat edebilmiş değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.