Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13991 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6266 - Esas Yıl 2016





ESAS NO : ....KARAR NO :.... T.C. ... .... Hukuk DairesiESAS NO : ...KARAR NO : ........ İ L A M IMAHKEMESİ : ....TARİHİ : 28/05/2015NUMARASI : 2009/292-2015/262ASIL VE BİRLEŞENDAVADA DAVACI : ....vek. Av. ...ASIL VE BİRLEŞENDAVADA DAVALI : ..... vek. Av.... Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av..... ile davalı vek. Av.....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 20.04.2001 tarihinde Tek Satıcılık Sözleşmesi imzalandığını, 20.04.2002 tarihinde sözleşmenin sona erdiğini, her yıl düzenlenen yetki belgeleriyle taraflar arasındaki ilişkinin devam ettiğini, 14.01.2009 tarihli ihtarname ile herhangi bir sebep olmaksızın müvekkilinin yetkili satıcılık faaliyetlerinin sona erdirildiğini, müvekkilinin verdiği teminat mektubunun hiçbir borcu olmadığı halde uzun zaman sonra iade edildiğini, müvekkilinin stoklarındaki mallarını satamadığını, servisin iş yapamaz hale geldiğini, kardan yoksun kaldığını, müvekkilinin aralarındaki ticari ilişkiye güvenerek yatırım gideri yaptığını ileri sürerek, yoksun kalınan kardan şimdilik.....TL, yatırım giderlerinden şimdilik .....TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, talep ve dava etmiştir. Birleşen davada da davalının sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle .....TL kar kaybının akdin feshedildiği tarihten ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, tarafların 12.01.2009 tarihinde bir görüşme yaptıklarını, görüşmede davacının Suzuki mamullerinin satışına devam etmeyeceğini müvekkiline bildirdiğini, davacının 13.01.2009 tarihli faks yazısı ile teminat mektubunun iadesini talep ettiğini, müvekkilinin 14.01.2009 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeyi sona erdirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 12/01/2009 tarihindeki görüşmenin içeriği ve davacının ticari ilişkiyi sonlandırma yönündeki talebine dair bir belgenin davalı tarafça dosyaya sunulamadığı ve haklı fesih olgusunun davalı tarafça ispat edilemediği, davalının haklı bir neden göstermeksizin sözleşmeyi feshetmesi ve sözleşmenin feshi için gereken ihbar sürelerine uymadığı, bu halde davacının kar kaybı tazminat talebinde bulunmasında haklı olduğu, yapılan bilirkişi incelemesinde kar kayıplarının .... TL şeklinde tespit olunduğu, her ne kadar davacı tarafça yatırım bedeli kaybı da talep edilmişse de kar kaybı talep edildiğinde yatırım bedeli kaybının ayrıca talep edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki yetkili satıcılık ve servis faaliyetlerinin davalının noterlik kanalıyla gönderdiği 14/01/2009 tarihli ihtarı ile sona erdirildiği ve sözleşmenin bu şekilde haksız feshedildiği iddiasına dayalı kar mahrumiyeti alacağına ilişkindir.Davalı savunmasında, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı anlaşma ile feshedildiği bildirilmiştir. Davacı taraf bu yöndeki savunmayı kabul etmemekte ise de dosyada bir örneği bulunan 13/01/2009 tarihli faks mesajı ile davalıya sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun geri istendiği anlaşılmaktadır. Nitekim davalı tarafça bu talep doğrultusunda teminat mektubunun davacıya iade edilmiş olduğunu bildirdiği, davalı tarafça davacıya hitaben gönderilen 10/03/2009 tarihli noter ihtarnamesi içeriğinden anlaşılmaktadır.Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.1.5. maddesinde teminatın yürürlük şartı olduğu açıkça düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece sözü edilen faks mesajı yönünden davacıya açıklama yaptırılıp teminatın sözleşmenin yürürlük şartı olduğu halde davacı tarafça geri istenmiş olmasının davalının savunmasında olduğu gibi taraflar arasında fesih yönünden karşılıklı bir anlaşma yapıldığı sonucuna varılmasını gösterip göstermeyeceği hususları bakımından değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen .....TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.