Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13931 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2450 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacılar vekili, ticari ilişki çerçevesinde davalı firmaya 500.000,00.- TL tutarında bir teminat senedi verdiklerini, davalının senedi 206.213,15.- TL üzerinden icra takibine koyduğunu, ancak davalının davacılardan olan alacağının davalı şirket kayıtlarından da anlaşılacağı üzere en fazla 55.915,74.- TL olduğunu, davalının 150.000,00.- TL için mükerrer tahsil yoluna gittiğini ileri sürerek 150.000,00.- TL borçlu olunmadığının tespitine, takibin bu miktar kadar iptaline, davalının %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacılar ile müvekkili arasında uzun yıllardan süregelen ticari ilişkileri olduğunu, müvekkili şirketin ticari kayıtları incelendiğinde davacıların davalı şirkete takip konusu edilen tutar kadar borçlu olduklarını açıkça saptanacağını savunarak davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının takip konusu yaptığı 206.213,15.-TL tutardan takip tarihi itibariyle kendi ticari defter kayıtlarına göre alacaklı olduğu miktarın 106.213,15.-TL olarak tespit edildiğinden davacıların takip tarihi itibariyle takip konusu miktarın 100.000,00.-TL'sinden borçlu olmadıklarının kabulü ile tedbir kararı uygulanmadığı ve davalının takipte kötü niyetli olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.72.maddeye dayalı kambiyo yolu ile başlatılmış icra takibine karşı açılmış menfi tespit davasıdır. Davacı icra takip tarihi itibariyle borçsuzluğunun tespitini istemiştir. Alacak borç ilişkisi icra takip tarihi itibariyle tespit edilir.Somut olayda henüz ödenmemiş takip ve dava konusu edilmemiş teminatlar ödeme olarak kabul edilip alacak ve borç hesabında dikkate alınamaz.Bu yön gözetilmeden eksik incelemeyle düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.