Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13912 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5792 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında mobilya alımı konusunda ticari ilişki bulunduğunu, davalı aleyhine 01/01/2012-31/12/2012 tarihleri cari hesap ekstresine dayalı olarak giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin bir zincir mağaza olarak franchise alan tüm mağazaların tasarım ve dekorasyonunu belirlediğini, bu hususta davacı şirket ile çalışıldığını, davacının yaptığı işten tüm bayilerin memnun kalmaması nedeniyle ticari ilişkinin sonlandırıldığını, ticari ilişkiyi sonlandırırken de tüm cari hesabı kapattığını, davalıya bir borcu kalmadığını, davacının sunduğu cari hesap ekstresinin mütenakız olduğunu ve faturaların dosyaya sunulmadığını, bir çok faturanın davacıya iade edildiğini savunarak, davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki 138.120,18 TL'lik mutabakatsızlığın, davacı şirket defterlerinde yer aldığı halde davalı şirket ticari defter kayıtlarında yer almayan 4 adet faturadan kaynaklandığı, faturaların davalı defterlerinde yer almadığı gibi davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden celp edilen Aralık-2011 BA formunda davacı şirketten herhangi bir mal ve hizmet alımına ilişkin bildirimde bulunulmadığı, davacının bu faturaların konusunu oluşturan işleri yaptığını ve malları teslim ettiğini ispata yönelik davalı şirket yetkilisinin imzasını içeren teslim tutanağı ya da sevk irsaliyesi sunamadığı, bu nedenle fatura konusu işlerin yapıldığının ve malların teslim edildiğinin davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 2011 yılına ilişkin 4 adet fatura alacağından kaynaklanmaktadır.Davalı vekili 2. cevap dilekçesinde, 2011 yılında davacıdan satın aldığı mal ve hizmet bedellerinin tümünü ödediğini, başkaca mal ve hizmet almadığını, franchising verdiği firmaların davacının verdiği hizmetten memnun olmadığı için davacı ile arasındaki hukuki ilişkiyi sonlandırdığını savunmuş, davacı ise davalının franchise verdiği firmalara davalının talimatı ile dekorasyon işlerini yaptığını belirterek, bu işlere dair irsaliyeli faturaları sunmuştur. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulması bakımından davacı tarafça yapıldığı ileri sürülen dekorasyon işlerinin bulunduğu iş yerlerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılıp bu işlerin davalı talimatı üzerine davacı tarafından yapılıp yapılmadığının saptanması ve davacı tarafından yapıldığının tespiti halinde davalının havale yoluyla yaptığı ödemelerde gözetilerek davacının bu işler dolayısıyla varsa alacaklı olduğu miktarın belirlenmesi yönünden deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.