MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen dava davalısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/10257 sayılı dosyasından 3.000 dolar bedelli bonoya dayalı icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, ancak müvekkilinin borcunun bulunmadığını, zira takibe konu bedeli ödediğini, buna ilişkin ödeme belgesinin mevcut olduğunu, davalının müvekkilini oyalarak senet aslını vermediğini, senedin vade tarihinin sonradan yazılmış olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere (3.000 Dolar)3.546 TL asıl alacak ve bu miktarın fer'ileri hususunda borcunun bulunmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen 2011/1336 E.sayılı dosyada; davalının müvekkilleri aleyhine... İcra Müdürlüğü'nün 2010/10258 sayılı dosyasından 3.500 ... bedelli bonoya dayalı icra takibi başlattığını, senette müvekkili ...' ın hiç imzası olmadığını, şirket adına atılan imzanın da şirket yetkilisine ait olmadığını, buna rağmen borç ödendiğinden ve ödeme belgesi olduğundan müvekkilinin borçlu bulunmadığını beyanla, (3.500 ...karşılığı) 4.138 TL asıl alacak ve bu miktarın fer'ileri hususunda borcunun bulunmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın takibe konu borcun ödendiğine ilişkin sunduğu belgelerin borca konu senetlerle ilgisinin olmadığını, bu belgelerde senetlerin vade ve keşide tarihlerinin yazılmadığını, imzaların müvekkiline ait olmadığını, tahribat olduğunu beyanla, davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda, ödeme belgesindeki imzanın davalıya ait olduğu, "..... ve ... adına" yazılarının diğer yazıların yazılmasından sonra ilave olarak yazıldığı kanaatine varıldığının bildirildiği, davacının, imzası davalıya ait olduğu bilirkişi raporu ile belirlenen ödeme belgesine dayanarak borçlu olmadığının tespitini istediği, ödeme belgesinde gösterilen miktarların her iki takip konusu alacağı karşıladığının görüldüğü, bu durumda davalı tarafın bu ödemelerin takip konusu borç dışında bir başka alacağa mahsuben yapıldığını ispat etmesi gerektiği, fakat davalının bu konuda herhangi bir delil sunmadığı, buna göre; davacının her iki takip konusu alacağı davalıya, ödeme belgesi ile ödediği, davalının bir alacağının olmadığı, ödemenin başka bir alacağa ilişkin yapıldığı hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı, buna rağmen davalının bedeli ödenen senetler nedeniyle davacılar hakkında icra takibine girişmesinin haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçeleriyle, sübut bulan asıl ve birleşen davaların kabulüne, davacının davaya konu ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/10257 sayılı takip dosyasına konu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusualacağın %40'ı oranında hesaplanan 1.418,40 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, birleşen mahkemenin 2011/1336 E. sayılı dosyasında davacı tarafın davaya konu ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/10258 sayılı takip dosyasına konu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu alacağın %40'ı oranında hesaplanan 1.655,20 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dava davalısı vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu borcun ödendiğine dair sunulan 09.12.2005 tarihli ödeme belgesiyle ilgili olarak alınan 02.07.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna göre, "... adına" yazı kısmında tahrifat olduğu sabittir. Bu durumda bu belge borcun ödendiğine ilişkin olarak hükme esas alınamaz. Ödeme kanıtlanamadığından, asıl ve birleşen davaların reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda verilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.